En büyük vefasızlık
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz'un bundan böyle “Şehitler Günü” olacağını söyledi. Bülent Ecevit'in Başbakanlığı döneminde çıkarılan yasayla 18 Mart ülkemizde...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz'un bundan böyle “Şehitler Günü” olacağını söyledi. Bülent Ecevit'in Başbakanlığı döneminde çıkarılan yasayla 18 Mart ülkemizde “Şehitler Günü” olarak kutlanıyordu. Eğer yeni bir değişiklik olmazsa şehitlerimiz, uğrunda şehit olduğu konuya göre yılda iki kez anılmış olacak. Cumhuriyet Bayramımızı, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı etkisizleştirenler, geçmişe vefasızlık yapanların getirdikleri bayramlar da zaman gelir unutulur. Tıpkı, Kıbrıs Barış Harekatı'na katılanların unutulması gibi…
Güneydoğu'da askerimiz “Çözüm Süreci” döneminde olduğu gibi yine kışlasına hapsedildi. Benzer durum neredeyse tüm yurtta var. Belediye ve diğer kamu kuruluşlarının ağır iş makineleri askeri birlik nizamiyelerinin önünde bekletiliyor. “Hadi bakalım asker çıksın da görelim” yaklaşımında olanlar var. Ordumuz içindeki Fethullahçı yapılanmanın kölesi olanlar asıl darbeyi Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı yaptı. Sonuçta, ordumuzun büyük bir bölümü darbeye karşı olduğunu da ortaya koydu.
Ordumuzun ana gövdesi ve mayası sağlamdır. Morale ve tekrar milletin güvenini kazanmaya ihtiyacı var. Darbeye kalkışanları o görevlere kimlerin getirdiğine, terfilerin görüşüldüğü Yüksek Askeri Şura kararlarında bu kişilerle ilgili kimlerin “şerh”, kimlerin yükselmesi için çaba gösterdiğine da bakmak gerekiyor. Aslında asıl hesap sorulması gerekenler onlardır.
Sizler de gördüğünüz her askere “darbeci” gözüyle bakmayın. Bu ordu milletin içinden çıkmıştır. Unutmayalım, yakın döneme kadar Fethullahçı yapıyla birlikte yürüyen, her istediğini yapan siyasetçiler vardı. Bu örgütün kumpaslarıyla yüzlerce asker, bilim adamı yargılanırken, “susma, sustukça sıra sana gelecek” sloganını duymayanlar, sıranın kendilerine de geldiğini gördü. Kumpaslarla ceza evine düşürülenlerin yargılandığı dönemdeki duyarsızlıklarınızı bir hatırlayın bakalım.