“Girelim”le olmuyor, bunlara da hazır olun!
Önce Irak sınırı için “kevgire döndü” deniliyordu. Buna Suriye sınırımız da eklendi. Denetimsiz, kontrolsüz birileri giriyor-çıkıyor, sınırlarımızı korumakla görevli olanlar da...
Önce Irak sınırı için “kevgire döndü” deniliyordu. Buna Suriye sınırımız da eklendi. Denetimsiz, kontrolsüz birileri giriyor-çıkıyor, sınırlarımızı korumakla görevli olanlar da bu duruma seyirci kalıyor. Sınır ötesine geçen Türk vatandaşları da IŞİD ya da PKK için savaşıyorlar. Cenazeleri ülkemize getirildiğinde de belli çevreler onları “şehit” sayıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni hükümet kurulmasını bile beklemeden, gelecek hükümete ağır bir yük bırakıyor. Askerimizin Suriye’ye girmesini istiyor. Suriye ile ilişkileri bozan Erdoğan, bu ilişkileri düzeltmekten çok hâlâ geriyor. Bugün “Kürt koridoru” diye nitelendirilen bölgenin oluşmasının sorumluları arasında Suriye ile ilişkileri bozanların da bulunduğunu unutmayalım.
SAVAŞAN BU ÜLKENİN VATANDAŞLARI
Sınır ötesine savaşmak için geçilmekle kalınmıyor. Teröristlere Türkiye üzerinden mühimmat, silah ve gıda ikmali de yine aynı örgütler aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Yani, terör örgütleri, yeterli önlem alınmadığı için topraklarımızı lojistik merkezi olarak kullanıyor.
Terör örgütü PKK’lıların silahlarıyla Güneydoğu’da rahatça dolaşmalarına seyirci kalınıyor. Onlar yöre halkı üzerinde “baskı aracı” olarak sağda-solda dolaşıyor, propaganda yapıyor, eli silah tutan gençleri sınır ötesindeki çatışmalara götürüyor. Terör örgütü IŞİD’e de yine Türkiye üzerinden önemli katılımlar oluyor. Yani, başka bir ülke toprağında bu ülkenin vatandaşları ölüyor, öldürüyor.
AKP’lilerin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’ye girmesi, güvenli bölgeler oluşturulmasını istemesine karşın, Silahlı Kuvvetler’deki genel eğilim, böyle bir girişimin Suriye’nin onayı alınmadan yapılmasının çok sakıncalı olacağı ve ülkemizi batağa çekeceği yönündedir.