Görevden alınmaların arkasında bunlar var
15Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) dayanarak on binlerce memur ya açığa alındı ya da memuriyetten çıkarıldı. Sanmayın, görevden alınanların...
15Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) dayanarak on binlerce memur ya açığa alındı ya da memuriyetten çıkarıldı. Sanmayın, görevden alınanların tamamının Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olduğunu… CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu durumu her fırsatta gündeme getiriyor. Açığa almalara 5-6 kişilik komisyon karar veriyor. Komisyonun üyeleri de o kurumun belli başlı bürokratlarından oluşturuluyor. Genelde denetim ve rehberlik, Personel dairesi başkanları, hukuk müşaviri, bakanlıklarda müsteşar yardımcılarından 1-2'si de komisyonun üyesi… Komisyonun başkanları genelde AKP hükümeti döneminde atanmış, siyasi kimliği hükümetle çok uyumlu kişilerden seçiliyor. “Güvenilirlik” kriteri esas olduğundan, ideolojik olarak da hükümete en yakın kişiler tercih ediliyor.
O BİLGİLER KİMDEN GELİYOR?
Komisyon, MİT kaynaklı veriler ve kurum içi araştırmalarla elde edilen bilgilere göre karar veriyor. MİT'ten gelen bilgiler çok sınırlı oluyor. Kararı etkileyen bilgiler kurum içi araştırmalardan oluşuyor. Burada da komisyona (daha çok da komisyon başkanına) yakın, politik kişiliği olan memurlardan yararlanılıyor. Bunlar kendi algılarına, duyumlarına, sevgi ve nefretlerine göre bu bilgileri komisyona iletiyor. Örgüt üyeliğine ilişkin somut verilerden çok “bizden mi değil mi” bakış esasına göre görüşlerini aktarıyor.
Bu durumda olanlar üst görevlere gelebilmek için arka planı araştırmadan yapacaklarını yapıyor. Aslında bunların durumu araştırılırsa suçladıkları kişilerle aynı ortamlarda bulunmuş, benzer ilişkilere girmiş oldukları ortaya çıkar. Mevcut konumlarında olmalarının en önemli sebebi de genellikle konjonktüre göre durumlarını çok hızlı değiştirebilmekteki becerilerinden kaynaklanıyor.
BAKANLAR DA EKLETİYOR, ÇIKARTIYOR
Komisyon, kararlarını alırken herhangi bir oylama yoluna gitmiyor. Alınan kararlarda şerh düşme, imzalamama gibi bir durum kesinlikle söz konusu değil. Mahkeme kararlarında bile şerh vardır. Çünkü insanlar farklı düşünebilir. Burada komisyon başkanının kararı belirleyici oluyor. Komisyon üyeleri bazen cılız,