Kılıçdaroğlu'na uyarılar
15-16 Haziran Direnişi bundan 47 yıl önce devlet eliyle sendikal bürokrasinin güçlendirilmesine karşı işçilerin isyanıydı. Eylemin giderek yaygınlaşması üzerine Kocaeli ve İstanbul'da...
15-16 Haziran Direnişi bundan 47 yıl önce devlet eliyle sendikal bürokrasinin güçlendirilmesine karşı işçilerin isyanıydı. Eylemin giderek yaygınlaşması üzerine Kocaeli ve İstanbul'da sıkıyönetim ilan edilmişti. İşçi eyleminin yıldönümünde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da saat tam 11.20'de “adalet” yürüyüşünü “Türk övün, çalış, güven” yazılı heykelinin hemen yanından başlattı.
“CHP şöyle yapsın”, “CHP böyle yapsın”, “Böyle muhalefet olmaz” diyenler, her fırsatta eleştirenler yürüyüş başladığında siz neredeydiniz? Yine mi “böyle olmaz” deyip eleştirinizi sürdürdünüz? Kılıçdaroğlu, arkasından yüz binlerce kişinin yürüdüğünü görmekten kuşkusuz son derece memnun olur, yasal sınırlar içinde eylem türünü de genişletir. Ama, arkasına baktığında cılız bir kalabalık görürse, Kılıçdaroğlu ne yapsın?
“ADALET… ADALET” DİYE DİYE
Ülkemizde yargı sistemine olan güvenin yüzde 30'a indiğini yüksek yargı başkanı söylüyor. 4 bin 302 savcı ve hakim ihraç edildi, tutuklandı. FETÖ'cü diye atılanların yerine bu kez siyasetle iç içe olmuş avukatlar savcı ve hakim olarak atanıyor. Hadi bakalım gelin de yargının “bağımsız ve tarafsız” olduğuna güvenin… “Bağımsız ve tarafsız” demekle yargınız bağımsız ve tarafsız olmuyor.
Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşüne katılımı azaltmak adına her türlü önlem alınmıştı. Kızılay'a metro çıkışları, otobüs girişleri yasaklanmıştı. Yürüyüşe katılımı azaltmak için “Yürüyüş yapanlara saldırılacakmış”, “Falancanın silahlı adamları uzun namlulu silahlarla yürüyenleri tarayacakmış” sözleri de daha yürüyüş başlamadan fısıltı halinde dolaşıyordu. Toplumsal Mücadele Araçları yani yaygın bilinen adıyla TOMA'lar, itfaiye araçları da hazır bekletiliyordu.