O çok kıymetlidir zorla olmaz…
Avrupa ülkeleri arasında yazılı olmayan bir kural var. Herhangi bir Avrupa ülkesine saldırı varsa diğer ülkeler de onun yanında yer alır. Buna da “Lüksemburg kuralı” denilir. Türkiye, son...
Avrupa ülkeleri arasında yazılı olmayan bir kural var. Herhangi bir Avrupa ülkesine saldırı varsa diğer ülkeler de onun yanında yer alır. Buna da “Lüksemburg kuralı” denilir. Türkiye, son çıkışıyla yalnız Almanya'yı, Hollanda'yı karşısına almakla kalmadı. Tüm Avrupa ülkelerini de karşısına almış oldu. “Diplomatik dilin” kullanılmaması sıkıntının ana kaynağını oluşturuyor.
Açıkçası son olayı hem Türkiye, hem de Hollanda kendi iç politikalarında “seçim malzemesi” olarak kullanıyor. Hollanda hükümeti, seçimi kazanma şansı yüksek olan aşırı sağcı partinin yükselişini önlemek adına bu çıkışı yaptı. Hükümetin izlediği politikayla ilgili yapılan kamuoyu araştırması da bunu gösteriyor. Aynı durum, AKP için de söz konusu… AKP milletvekilleri, Hollanda'yla yaşanan gerilimin, halk oylamasında “evet” oylarını yüzde 2 civarında artırdığına inanıyor.
KAYBEDEN KİM OLDU?
Geçmişte mağduriyetlerden beslenen AKP, artık içte mağdur olabilecek bir durumu olmadığı için halk oylaması için bu kez mağduriyet ithal etti. Belki “evet” oylarını bu mağduriyetle 2 puan artırabilirler ama devletimize de çok şeyler kaybettirir.
Diplomasi ayrı bir sanattır. Örneğin Türkiye Hollanda'ya nota verecekse bile notaya “Türkiye, Hollanda'ya saygılar sunar” diye başlar. Bu yalnız ülkemiz için değil bütün ülkeler için geçerlidir. Yani diplomasi saygı dilidir. “Nazi” deyip o ülkenin milletini karşınıza alıyorsunuz. Yalnız bir ülkeyi değil bu tutum ve söylemlerle bütün Avrupa'yı karşımıza almamız acaba attığımız taşın, kurbağayı ürkütmesine değiyor mu?
Saygın diplomatlarımızdan Onur Öymen'e yaşananları sorduğumda, “Hollanda'yı eleştirirken haklıyız ama hakaret söylemiyle konuşmak, haklı olduğumuz konuda ülkemizi haksız duruma düşürüyor” uyarısında bulunuyor. Açıkçası “diplomasi dili”nin terk edilip, yerini “öfke dili”ne bırakmasının faturası da ağır oluyor. Kuşkusuz bunları AKP'liler de biliyor bilmesine ama “evet” oylarını artırmak için öfke dili seçeneğini tercih ediyorlar.
NEZAKET PRENSİBİNİ ATARSANIZ