O teröristler de bize kaldı
Sözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk’ün bugünkü (27.04.2022)''O teröristler de bize kaldı’’ başlıklı yazısı.
Ankara Göç İdaresi Müdürlüğü, Tunalı Hilmi Caddesi’nin hemen başında sayılır. CHP Genel Başkanı’nın Göç İdaresi’yle ilgili sorularına cevap verme gereği duymayan İçişleri Bakanlığı, bütün il binalarına bez afişler astırıp, devletin göç politikasının olduğunu duyurdu. Bu bezi gören yabancı uyruklular, o afişte neler yazdığını çok merak etti.
Günün her saatinde Göç İdaresi kalabalıktır, kapı önünde uzun kuyruklar görülür. Ortalama 700 civarında randevulu kişinin işlemi yapılıyor.
TEHLİKELİ UYGULAMA
Göç İdaresi’nde çalışanların büyük bölümü yabancı dil bilmiyor. O yüzden hizmet, daha çok Türk vatandaşlığına alınmış yabancıların çalıştırıldığı şirketlerden alınıyor. Burada vahim bir durum var. Tercümanların, görevli memurların şifresiyle sisteme girmelerine ve işlem yapmalarına izin veriliyor. Yani, devletin gizli bilgilerine şirketlerde çalışanlar da ulaşabiliyor.
Neden mi böyle? Dil bilen personel sayısının yetersizliğinin yanı sıra personel yetersizliği iş yükünü kaldırmaya yetmiyor. İnsanların canla-başla çalıştığını da görüyoruz.
Göç İdaresi İl Müdürlüğü’nde uzayıp giden...
99'LA BAŞLAYAN KİMLİK
Yabancıların ikameti için “Oturum kimliği” veriliyor. Oturum kimlikleri, nüfus cüzdanına benziyor. Bu kartın özelliği kimlik numarasının 99'la başlamasıdır. “Uluslararası Koruma Kimliği” mavi, statüleri farklı olan Suriyelilere sarı renkli ve üzerinde “Geçici Koruma Kimliği” yazan kimlikler veriliyor. “İnsani Oturum Kimliği” verilenlerin kimlikleri de nüfus cüzdanımıza benziyor.
Kızılay- Becerikli Sokak'ta Göç İdaresi'ne bağlı “Uluslararası Koruma Müdürlüğü” bulunuyor. Orada, savaş olan ülkelerden gelenlerin işlemleri yapılıyor. Ankara'nın Mamak ilçesinde ise sadece Suriyelilerin iş ve işlemlerinin yapıldığı “Geçici Koruma Müdürlüğü”nü görürsünüz. Orada, günde ortalama 300'e yakın işlem yapılıyor. En ilginci de günde ortalama 25-30 bebeğin kaydının yapılması oluyor.
TURİST DİYE KALIYORLAR
Bir de tam anlamıyla istismar edilen “Turistik ikamet” belgeli olanlar var. Bunların çoğunluğunun parmak izi uygulaması yapılmadı. Turistik amaçlı gelip 5-6 yıl kalanlar var. Tabii ki bu süreç turistik değil, kaçak çalışma dönemidir.