Onlar itirafçı olmaya ikna ediliyor
Darbe girişimi gecesi öyküleri”ni dinledikçe, bazı komutanların haksız bir biçimde tutuklandığını da düşünüyorsunuz. Askerlerle konuştuğumuz zaman verilen emri “sorgulama”...
Darbe girişimi gecesi öyküleri”ni dinledikçe, bazı komutanların haksız bir biçimde tutuklandığını da düşünüyorsunuz. Askerlerle konuştuğumuz zaman verilen emri “sorgulama” olanağının olmadığını öğreniyoruz. Söz gelimi tabur komutanı ya da yardımcısı bir emir veriyorsa, bu emri daha üst makamlarından gelip gelmediğini araştıramazsınız.
Askeri birliklerin, lojmanların giriş-çıkış kapıları belediyelerin çöp kamyonlarıyla, ağır iş makineleriyle kapatılmıştı. O kuşatma hâlâ devam ediyor ve ne zaman kaldırılacağı da belli değil. Lojmanlardan giren-çıkanlar gözetleniyor, araçlarına bakılıyor. Sanki orada “düşman askeri” bulunuyormuş gibi bir hava estiriliyor.
NE YAPTIKLARINI BİLİYOR MUSUNUZ?
Darbe girişiminden sonra Güneydoğu'da da asker kışlasına adeta hapsedildi. Dahası, bölücü örgüt militanları askerin birlik dışına çıkmamasını fırsat bilip mayınları, el yapımı patlayıcıları döşemeye devam ediyor. Farkında mısınız bilmem, her gün şehit haberleri geliyor ama bunlar duyulmuyor bile… Güneydoğu'daki durumu o yöreden gelen bir sesten aktarayım:
“Güneydoğu'da işler yolunda gitmiyor. Asker, Doğu ve Güneydoğu'da kışlasından çıkmalı. Terörle, teröristle mücadele derhal başlatılmalı. Bölücü terör örgütü her tarafa mayınlar, patlayıcılar tuzaklıyor. Müdahalede biraz daha geç kalınırsa olay sözde ‘çözüm süreci'nden önceki durumdan daha da kötü olur. Yüksek Askeri Şura toplantısından sonra atanacak darbeci olmayan komutanlarımıza, peygamber ocağı ordumuza sahip çıkmalı ve onların moral değerlerini yükseltmeliyiz.”