“Sanki Osmanlı’nın son dönemi”
Meydanlar ısınıyor. Liderler, genel başkan yardımcıları yalnız kendi seçim çevrelerinde değil değişik illerde...
Meydanlar ısınıyor. Liderler, genel başkan yardımcıları yalnız kendi seçim çevrelerinde değil değişik illerde de dolaşıyor. Hükümet, birçok koldan özellikle CHP’ye saldırıyor. Artık parti yöneticileri yetmedi, şimdi de büyükşehir belediye başkanlarını devreye sokma ihtiyacı duydular. Onlar da aldıkları gazla veryansın ediyor.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu‘nun milletvekili adaylarına önerisi “AKP’nin oy aldığı yerlerde çalışmalarınızı yoğunlaştırın, AKP eleştirisini yapmaktan çok bizim projelerimizi anlatın. Muhalefet dilini bırakın, iktidar dilini kullanın” oldu.
CHP iktidar olduğunda, kaynakların toplanması ve harcanmasında halka “hesap vermeye” söz veriyor. Projelerini “uçuk” bulanlar için CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Kanal İstanbul gibi ucu açık uçuk projemiz yok. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var. Kaynağı kimin için kullanacağınız önemli. O pırlantada vergiyi sıfırlıyorsa, biz de çiftçiye vereceğimiz mazotta vergiyi sıfırlamış olacağız. AKP ile farklı olmamız son derece doğaldır” diyor.
DEMOKRASİYE DARBE VURANLAR
Demokrasinin derinleşmesi ve kökleşmesi için kurumların bir kültürü vardı. Kamu kaynaklarının bu kadar hovardaca kullanılmasına, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) asla sessiz kalmazdı. Bugün “çıtları” çıkmıyor, hatta övgülerine mazhar olabilmek için imam hatip liseleri yaptırıyorlar. Kılıçdaroğlu, bu durumu “Kurumlar da sıcak siyasete teslim olmuşlar” diye niteliyor ve şunları aktarıyor: