Valilere “yazılı emir” gitti: İzni verin
Bu kadar kalleşlik, bu kadar hainlik de olmaz. Birliğine gitmek için yola çıkan askeri evinin kapısının önünde ya da cadde ortasında şehit ediyorlar. İşte bunun son örneği Diyarbakır’ın Silvan...
Bu kadar kalleşlik, bu kadar hainlik de olmaz. Birliğine gitmek için yola çıkan askeri evinin kapısının önünde ya da cadde ortasında şehit ediyorlar. İşte bunun son örneği Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde uzman çavuşlar Sinan Uçan ve Tolga Topçuoğlu’nun şehit edilmesinde yaşandı. Bu durumda “Askerlerin kalacağı lojman yok mu?”, ya da “Evli olmayanların askeri birlik içinde kalmalarına niçin izin verilmiyor?” soruları akla geliyor.
Doğru olanı askerin, polisin, öğretmenin halkla iç içe olmasıdır. Ama bugün öyle bir ortam yok. Her ne kadar Başbakanımız “Terörün belini kırdık” dese de “can güvenliğinin olmadığı” bir ülkede yaşıyoruz. Bu ülkede yalnız terörle mücadele edenlerin değil hükümete muhalif olanların da can güvenliği yok. Meslektaşımız Ahmet Hakan’a “ha bugün, ha yarın saldırılacağını” Allah aşkına güvenlik birimlerinin yetkilileri bilmiyor muydu?
NAMLUNUN UCUNDAKİ MERMİ
Güneydoğu’da görev yapana lojman verdiniz de onlar mı oturmuyor? Yok, kardeşim lojman yok, ya da yetersiz. Bu lojmanları yapacak olan da asker, polis değil. Hükümet yetkililerine “Siz niçin lojman yaptırmıyor, bu insanların şehit edilmelerine neden oluyorsunuz?” diye sorulmalı.
Bu da tek başına çözüm olmuyor. Onlar hiç mi lojmanından çıkıp çarşıya inemeyecek, alış-veriş yapamayacak, çocuğunun okuluna gidemeyecek? Terör örgütü kafaya koyduktan sonra ne kadar önlem alınırsa alınsın eylemi yapar