İsrail’in planı bozulunca...
Zor, oyunu bozar derler ya; Türkiye, Suriye denkleminde işte tam da bunu yaptı. En haklı, en meşru, en güçlü olduğumuz konuda bizi oyun dışı bırakmaya çalışanlara inat; en baştan bu yana kararlı ve...
Zor, oyunu bozar derler ya; Türkiye, Suriye denkleminde işte tam da bunu yaptı. En haklı, en meşru, en güçlü olduğumuz konuda bizi oyun dışı bırakmaya çalışanlara inat; en baştan bu yana kararlı ve haklı tutumundan zerre kadar taviz vermeyen Başkan Erdoğan ve ona inanan, ona güvenen Türk Milleti bozdu bu oyunu.
Okyanus ötelerinden, binlerce kilometre uzaktan gelen onca ülke birlik olup, en uzun sınırının olduğu bu ülkede yaşanan karmaşa, iç savaş ve buhranın ekonomik, sosyal ve güvenlik anlamında doğrudan etkilediği Türkiye'ye yönelik her tür tehdit ve risk bizi yolumuzdan döndüremedi. 2011 yılında Arap Baharı ile Suriye'ye giren ABD'nin hedefinin, bu ülkeyi parçalayıp kendi güdümünde bir terör devleti kurdurmak olduğunu artık herkes biliyor. Ama kendisine yönelik bütün tuzakları tek tek bozan (Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi, 15 Temmuz darbe kalkışması, ekonomi üzerinden operasyonlar dahil) Erdoğan ve Türkiye; bugün bileğinin gücüyle, aklının işaret ettiği yönde hakkını aramaya devam ediyor. Son olarak ABD Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen sözde Ermeni Yasa teklifi de, yaptırım tehdidi de yolumuzdan döndüremedi.
Şunu unutmayalım ki; Suriye'de olup biteni yorumlarken petrol ve doğal zenginlik boyutunu hesaba katmaz iseniz eksik kalır. Bölgenin yeniden dizayn hedefinde en büyük motivasyon zengin petrol kaynaklarının kontrolünü elinde tutmak. Neden? Çünkü; bir yerde su ve enerjiyi kontrolünde tutarsan, ülke yönetiminde de söz sahibi olursun. ABD de, petrol kuyularını tutmak, PKK-PYD-YPG'yi bunların başına asker olarak konumlandırmak ve doğal olarak Suriye'de kalmak ve etkin olmak istiyordu. Ancak; Türkiye art arda iki harekat, son olarak da Barış Pınarı Harekatı'yla bu oyunu bozdu. Ve ABD, kendi tarihinde ilk kez, işgal ettiği bir topraktan askerini, başka bir ülkenin (Türkiye'nin) zoruyla çekmek zorunda kaldı. Eee, doğal olarak da bunun faturasını bize ödetmeye çalışıyor!
Bütün bunlar arasında; İsrail'e ayrı bir parantez açmazsak olmaz. Suriye'nin kuzeyinde görünürde ABD güdümlü ve kontrollü bir terör devletini kurdurtma hedefinin arkasındaki gerçek güç; elbette İsrail. Sebebi de çok açık, yüz yıllara dayanan bir hayalin gerçekleşmesi: Kutsal metinlere dayandırılan vaat edilmiş topraklara yayılan! Büyük İsrail Devleti projesi... Nil'den Fırat'a uzanan tüm bu bölgede oluşturulmak istenilen bu devlet hayalini, yayılmacı ve Siyonist planı görmeden, bu süreçle ilgili yapılacak bütün yorumlar eksik kalacaktır.
Sözün özü; Suriye; son derece stratejik bir toprak. Bölgesel ve küresel oyuncular için Akdeniz'e erişimin en büyük kara parçası. Yaramaz çocuk! Türkiye'nin yanı başındaki en uzun sınırlı komşusu olması; artık eskisi gibi kendisine biçilen kısıtlı rolü değil, kendi çizdiği, kendi belirlediği senaryoyu oynamakta kararlı Türkiye'yi cezalandırmak adına en ideal coğrafyaya sahip olması da cabası! İsrail ve ABD'nin hayallerini (maşası olacak uydu terör devleti ve İsrail için büyük devlet kurma hayalleri) hayata geçirmek için de en uygun zemin.
İşte; siz tüm bu oyunları ve hayalleri yıkar ve bozarsanız; kah burnunuzu sürtmek kah bilek güreşi yapmak adına sizinle her tür uğraşırlar.
Burada başta hangi parti veya ideolojiden olursa olsun bütün siyasilere, 82 milyona, tüm STK ve iş dünyasına düşen iki şey var; önce bir ve birlik olmak.. Ve; ne olursa olsun Türkiye'nin tezlerini ve haklılığını bütün platformlarda bıkmadan anlatmak. Bunun başka yolu yok!