15 Temmuz ve İstihbarat 5: Darbe istihbaratında gri alana girmek
Darbe faaliyetlerinin istihbar edilmesiyle ilgili bütün tartışma bir yönerge üzerine kilitlenince, bu soruya yanıt vermek kilitlenmeyi aşmaya yardımcı olabilir.Dünkü yazımız, meselenin yönerge boyutuyla ilgiliydi. Türk...
Darbe faaliyetlerinin istihbar edilmesiyle ilgili bütün tartışma bir yönerge üzerine kilitlenince, bu soruya yanıt vermek kilitlenmeyi aşmaya yardımcı olabilir.
Dünkü yazımız, meselenin yönerge boyutuyla ilgiliydi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “MY 114-1 (C)” yönergesi, 2011 yılından bu yana şüpheli personelin izlenmesinde kışla içinde yetkiyi askerde bırakıyor, kışla dışına çıkıldığında ise bu yetkiyi doğrudan MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne veriyor.
Tartışmanın asker kanadı, ‘şüpheli personeli kışla dışında izleyemediğini’ belirtiyor; buna karşılık MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın TBMM’ye gönderdiği yanıtta gördüğümüz gibi MİT kanadı da “TSK bünyesinde istihbarat toplanamadığına” dikkat çekiyor.
Ve sonuçta ortada büyük bir gri alan, belirsizlik alanı doğuyor.
Bu noktada en iyisi MİT’in eski üst düzey yöneticilerinden birinin görüşlerine başvurmak.
*