2023’TE TÜRK DIŞ POLİTİKASI (6) Ana yöneliş: Batı içinde kalıp özerk hareket etmek

Hürriyet yazarı Sedat Ergin bu hafta '2023’TE TÜRK DIŞ POLİTİKASI (6) Ana yöneliş: Batı içinde kalıp özerk hareket etmek' başlıklı yazısını kaleme aldı.

BU dizide bundan önceki yazılarımızda, 2023 yılında Türkiye’nin dış politikasındaki ana yönelişleri ABD, AB ve Rusya ile ilişkiler ve Suriye gibi ana başlıklar altında değerlendirmeye çalıştık. Bugün, son bir yazıyla hepsinin bir bütün olarak ne anlama geldiği sorusuna odaklanmaya çalışalım. Böylelikle, Türkiye’nin dünya ile ilişkilerinde nasıl bir yön duygusuyla, nasıl bir güzergâhta yol almakta olduğunu görebiliriz belki.

En temel tespitlerden biri, herhalde ABD ve AB ile ilişkilerde yaşanan ve çözümleri yönünde ciddi bir ilerleme sağlanmayan, sorunlar nedeniyle Türkiye’nin geride bıraktığımız yıl Batı ile arasının biraz daha açılmış olmasıdır. Son dönemde hemen hemen her yıl sonunda karşımıza çıkan bu tablo, galiba Türkiye’nin dış ilişkilerindeki başat yönelişi oluşturuyor.

Bunun tamamıyla tersi bir doğrultuda ise Rusya ile ilişkilerin istikrarlı bir çizgide yoğunlaşarak, hacim kazanarak, olumlu bir atmosferde ilerlediğini görüyoruz. Rusya’nın enerji alanında birinci sırada Türkiye’nin en önemli tedarikçisi ülke konumuna gelmesinin yol açtığı asimetrik durumun taşıdığı bütün potansiyel riskler, bu yönelişi herhangi bir şekilde etkilemiyor.

NORMALLEŞME ARAP DÜNYASI İLE TAM İSTİM GİDİYOR

Geride bıraktığımız yılın dış politikadaki kayda değer bir sonucu Arap Dünyası cephesinde yaşanmıştır. 2011 yılında Arap Baharı ile birlikte bir dizi kilit Arap ülkesiyle köprülerin atılması nedeniyle ortaya çıkan kopukluğun giderilmesi yönünde 2020’den itibaren girişilen manevraların uzantısı olarak, hedeflenen normalleşme sonunda tam anlamıyla işlemeye başlamıştır.

Bu sürecin en son ayağı olarak Mısır’la da ilişkilerin 2023’te düzeltilmesiyle, Türkiye Arap Dünyası’yla ilişkilerinde artık yeniden rahat bir zeminde hareket etmektedir.

Kabul edelim ki bu onarım çabası sergilenmemiş olsaydı, 7 Ekim sonrası dönemde Türkiye’nin Arap dünyası ile Gazze krizine dönük diplomasiyi yürütebilmesinde ciddi zorluklar yaşanacaktı; Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerle diyalog kanallarının kopuk olması nedeniyle...

Aslında 2023’ün önemli bir bölümünde İsrail ile ilişkilerin de süratli bir düzelme süreci izlemesine karşılık, bu ülkenin Gazze’de ayrım gözetmeden giriştiği katliamlarla birlikte yeniden başa dönülmüştür.

İsrail’in katliamlarının sürdüğü, aşırı sağcı Binyamin Netanyahu’nun iş başında kaldığı ve Filistin sorununa dönük bir çözüm menziline girilmediği sürece, İsrail ile ilişkilerde normale dönülmesi gündeme gelmeyecektir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
14 soru ve yanıtta Halep/HTŞ krizi 30 Kasım 2024 | 4.378 Okunma F-35’ler ve S-400’lerde çözüme doğru mu? 28 Kasım 2024 | 1.806 Okunma Türkiye BRICS’te beklentileri aşağı mı çekiyor? 23 Kasım 2024 | 425 Okunma Trump ile Putin Suriye’yi müzakere etmeye kalkarlarsa... 22 Kasım 2024 | 732 Okunma Suriye’ye kara harekâtı tartışması ve Rusya faktörü 21 Kasım 2024 | 1.309 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar