24 Haziran ve Kürt seçmenlerin tutumu
GEÇEN salı günü çıkan yazımız, 24 Haziran’da yapılacak parlamento seçiminde HDP’nin alacağı oy miktarının ve barajı aşıp aşamayacağı sorusunun yeni dönemdeki siyasi...
GEÇEN salı günü çıkan yazımız, 24 Haziran’da yapılacak parlamento seçiminde HDP’nin alacağı oy miktarının ve barajı aşıp aşamayacağı sorusunun yeni dönemdeki siyasi güç dengelerinin şekillenmesi üzerinde önemli bir etki icra edebileceğini konu almıştı.
Bugün HDP’nin 24 Haziran’daki performansına etki edecek faktörleri büyüteç altına yatırmak istiyoruz. Kuşkusuz bunu yaparken, 2015 yılındaki 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimlerinde denklemde olmayan ama iki-iki buçuk yıl sonra denkleme giren biri dizi yeni faktöre de odaklanmamız gerekiyor.
Bu değerlendirmede özellikle üzerinde durmamız gereken bir konu, geleneksel olarak AK Parti’ye yönelen muhafazakâr Kürt seçmenlerin tutumudur. Hem doğu ve güneydoğuda hem de ülkenin batısında yerleşik muhafazakâr Kürtlerin nasıl bir tutum alacağı, 24 Haziran’ın en önemli sorularından biridir.
Hatırlanacağı gibi, 7 Haziran seçiminde bu kesimden HDP’ye gelen anlamlı bir destek, 1 Kasım’da yeniden AK Parti’ye dönerek iktidar partisinin sandıktaki başarısında önemli bir rol oynamıştı. Yazıda yer alan grafik, 7 Haziran ve 1 Kasım’da Diyarbakır’da HDP ve AK Parti oyları arasındaki geçişkenliği çarpıcı bir şekilde gösteriyor.
*
Bu çerçevede 24 Haziran’daki Kürt oylarına bakarken ele almamız gereken birinci faktör, AK Parti’nin Kürt sorununa dönük politikalarında ve söyleminde meydana gelen köklü değişikliktir. Bir dönem siyasi ‘çözüm süreci’ni başlatan AK Parti, 7 Haziran seçimi sonrasında PKK’nın ateşkesi tek taraflı kaldırması sonrasında bu çizgiyi terk etmiş bulunuyor. AK Parti’nin milliyetçi tonların ve güvenlikçi bir bakışın hâkim olduğu yeni politikası geçen dönemde iyice belirginleşmiştir.