Anayasa Mahkemesi salonunda Turgut Özal'ı hatırlamak
FİLM, bir vatandaşın Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Ankara Ahlatlıbel’deki merkezinin kapısından içeri girmesiyle başlıyor. Vatandaş, ardından ‘Bireysel Başvuru Bürosu’na yönelerek maruz...
FİLM, bir vatandaşın Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Ankara Ahlatlıbel’deki merkezinin kapısından içeri girmesiyle başlıyor.
Vatandaş, ardından ‘Bireysel Başvuru Bürosu’na yönelerek maruz kaldığını düşündüğü hak ihlali ile ilgili şikâyet dilekçesini buradaki görevliye iletiyor.
AYM’de bireysel başvuruları kabul eden bir büronun olması ve vatandaşın kapıdan içeri girip kendi devletini şikâyet edebilmesi, herhalde Cumhuriyet döneminde hukuk alanında vatandaşların elde ettiği en değerli kazanımlardan biridir.
Bu başvuruları karara bağlarken Anayasa’nın da üstünde olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları üzerinden hareket etmesi, AYM’ye, vatandaşları evrensel hukukla buluşturan bir köprü olma konumu da kazandırıyor.
Mahkemenin 56. kuruluş yıldönümü dolayısıyla dün düzenlenen tören, işte vatandaşı devlet karşısında güçlendiren bireysel başvuru hakkını konu alan bu filmin gösterimi ile başladı. AYM’nin devasa toplantı salonunun en ön sırasında bu filmi izleyen kadroda ise başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere yüksek devlet ricali yer almaktaydı.
Daha sonra kürsüye gelen AYM Başkanı Prof. Zühtü Arslan, mahkemenin işlevini ve bireysel başvuru alanında geçen beş yıllık tecrübesini anlatan bir konuşma yaptı. Kuvvetli bir entelektüel birikimi yansıtan, bugünlerde hukuk ve yargı meselelerini kendine dert edinen herkesin cesaretlendirici bulacağı özlü bir konuşmaydı.
“Anayasaların iki temel işlevi vardır” dedi Prof. Arslan: “Birincisi, bireyin sahip olduğu temel hak ve özgürlükleri güvenceye almak; ikincisi de bu amaçla devlet otoritesinin sınırlarını çizmektir...” Ardından ekledi: “Anayasaların bu iki işlevi bilhassa yargının yasama ve yürütmeden bağımsız ve tarafsız olmasını...