Ankara’daki statta yaşanan şiddet bütün Türkiye’ye ayna tutuyor
Hürriyet yazarı Sedat Ergin bu hafta 'Ankara’daki statta yaşanan şiddet bütün Türkiye’ye ayna tutuyor' başlıklı yazısını kaleme aldı.
ÖNCEKİ akşam başkentteki Eryaman Stadı’nda Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın, takımının Çaykur Rizepor ile oynadığı maçın 1-1 bitmesinden sonra sahaya girerek maçın hakemi Halil Umut Meler’i herkesin gözü önünde dövmesi karşısında bütün Türkiye dehşete düşmüş durumda.
Yaşanan hadise ilk bakışta Türkiye’de spor alanında bugüne dek karşılaşılan en vahim şiddet olaylarından biridir. Ancak dün spor yazarımız Uğur Meleke’nin yazısındaki döküme baktığımızda, yeşil sahalarda uzun bir zamandır süregelmekte, tekrarlanmakta olan şiddet dalgasının olsa olsa en son halkasıdır.
Meleke, statlarda futbolcuların, teknik adamların, hakemlerin maruz kaldıkları birçok şiddet olayından örnekler veriyor. Bıçakla yaralama, taşlı saldırı, dayak, linç girişimi gibi muhtelif şekillerde kendini gösteren şiddet hareketleriyle karşılaşıyoruz.
Bu döküme baktığımızda, Ankara’daki hadiseyi bu kadar sarsıcı yapan, galiba olayın ilk kez bizzat bir kulüp başkanının sahaya girip doğrudan maçın hakemini yumruklayıp tekmelemesi şeklinde ortaya çıkmış olmasıdır.
Aslında bu son saldırıyı yalnızca spor dünyasıyla ilgili bir mesele gibi almak, değerlendirmek de isabetli görünmüyor. Çünkü buradaki olay, çok uzun zamandır tanıklık ettiğimiz üzere, içinde yaşadığımız toplumu, ülkemizi artan ölçüde kuşatmakta olan bir büyük şiddet sarmalının yalnızca spor alanındaki bir tezahürüdür.
Ülkede her alana yayılmakta olan, her kesime, her dokuya sirayet edip onu tehdit eden, başkalaştıran bulaşıcı bir şiddet virüsünden söz ediyoruz.
Bu sorunu ele alacaksak, bütünü üzerinde konuşmamız gerekir.
*
Çok değil daha 2019 yılında ülkenin ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da başkente 40 kilometre uzaklıktaki Çubuk ilçesinde yumruklanarak bir linç girişimine hedef olmuş, bir eve sığınarak ve uzun bir süre burada mahsur kalarak, canını zor kurtarmıştır.