ByLock meselesi masumiyet karinesinin değerini hatırlattı
Bu durumdaki kişilerden iki örneği geçen perşembe günü bu köşede aktarmıştım: Eski AK Parti milletvekili Şükrü Önder ile Cumhuriyet gazetesi çalışanı Emre İper... Bakanlığın...
Bu durumdaki kişilerden iki örneği geçen perşembe günü bu köşede aktarmıştım: Eski AK Parti milletvekili Şükrü Önder ile Cumhuriyet gazetesi çalışanı Emre İper... Bakanlığın verdiği rakamı esas alırsak, Önder ve İper’le aynı kaderi paylaşan 1098 kişinin daha masum oldukları halde haksız bir şekilde özgürlüklerinden yoksun bırakıldığını kesinlik içinde söyleyebiliriz.
Yani, bu kadar insan masum oldukları halde FETÖ’cü olmakla suçlanmış, masum oldukları halde tutuklanıp cezaevine gönderilmiş, masum oldukları halde tutukluluklarına yapılan itirazlar reddedilmiştir. Bütün bu işlemlere, kararlara imza atan savcılar, sulh ceza hâkimleri, ağır ceza hâkimleri son tahlilde vahim derecede bir toplu mağduriyete yol açmıştır.
Bu tespitin ardından insanlığın ortak hukuk mirasının en yüksek değerlerinden biri olan “Masumiyet Karinesi İlkesi”ne geçebiliriz.
*
Hukukun bu evrensel ilkesi, bir kişi hakkındaki suç isnadı kanıtlanmadığı sürece o kişinin masum kabul edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu çerçevede suçlanan şahısla ilgili bir şüphe unsuru ortaya çıkmışsa, sanığın bu şüphe unsurundan yararlanmasının esas olduğunu kabul ediyor.
Burada gözetilen amaç, suçlanan bir kişinin -yargılama bitene kadar- aslında masum olabileceği ihtimalinin dışlanmaması, böylelikle insanların haksızlığa uğramasının önüne geçilmesidir.