Cemal Kaşıkçı’nın ölümünden sonra yayımlanan son yazısı
Cemal Kaşıkçı’nın aynı zamanda çevirmenliğini de yapan asistanı, kendisinin İstanbul’da kaybolduğu haberinin duyulduğunun ertesi günü (3 Ekim) gitmeden bırakmış olduğu son...
Cemal Kaşıkçı’nın aynı zamanda çevirmenliğini de yapan asistanı, kendisinin İstanbul’da kaybolduğu haberinin duyulduğunun ertesi günü (3 Ekim) gitmeden bırakmış olduğu son yazısını Washington Post’taki editörüne gönderdi.
Washington Post, Kaşıkçı’nın “geri gelebileceği” umuduyla bu yazıyı tam iki hafta süreyle tuttu. Gazete, sonunda Kaşıkçı’nın gelmeyeceğini kabul ederek, önceki gün yazarının son makalesini yayımladı.
Bugün köşemizi meslektaşımızın son yazısına ayırıyoruz.
“ARAP DÜNYASININ EN ÇOK İHTİYAÇ DUYDUĞU ŞEY İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ”
“Geçenlerde internette Özgürlük Evi’nin (Freedom House) yayımladığı ‘Dünyada Özgürlüğün Durumu-2018’ raporuna bakarken vahim bir gerçekle karşı karşıya geldim. Arap dünyasında ‘özgür’ olarak nitelendirilen tek bir ülke var. Bu ülke Tunus. Ürdün, Fas ve Kuveyt, ‘kısmen özgür’ ülkeler olarak ikinci sırada geliyorlar. Arap dünyasında kalan diğer ülkelerin tümü ‘özgür olmayan’ kategorisinde sınıflandırılıyor.
Bunun sonucu, bu ülkelerde yaşayan Araplar ya bilgisiz bırakılmış ya da yanlış bilgilendirilmiş durumdalar. Günlük hayatlarını ve bölgeyi etkileyen konuları yeterli bir şekilde ele alıp tartışabilme imkânından yoksunlar. Bu konuları hele kamuoyu önünde tartışabilme imkânları daha da sınırlı. Toplumun zihnine ve ruh haline devletin yönlendirdiği bir anlatı hükmediyor. Çoğu inanmasa da, toplumun büyük çoğunluğu bu yanlış anlatıya teslim olmakta. Üzücü olan, bu durumun pek değişecek gibi görünmemesidir.
Oysa Arap dünyası 2011 baharında umutla kaplıydı. Gazeteciler, akademisyenler ve halk kesimleri, kendi ülkelerinde parlak ve özgür bir Arap toplumunun beklentisiyle doluydu. Hükümetlerinin baskısından, enformasyon üzerindeki sürekli sansür ve müdahalelerden kurtulmayı bekliyorlardı. Bu beklentileri kısa sürede paramparça edildi; bu toplumlar ya eski statükoya döndüler ya da geçmişten daha da sert koşulları karşılarında buldular.
Sevgili arkadaşım, seçkin Suudi yazarı Saleh el Şeyhi, Suudi basınında bugüne dek yayımlanmış en ünlü yazılardan birini kaleme aldı. Maalesef şimdi Suudi müesses nizamına ters düştüğü öne sürülen görüşlerinden dolayı haksız bir şekilde verilen 5 yıllık hapis cezasını çekiyor.