İdlib‘den sonra ‘Fırat’ın doğusu’ meselesi geliyor
BUNDAN on gün kadar önce Tahran’da yapılan Türkiye-İran-Rusya zirvesinin önemli sonuçlarından biri, ‘Fırat’ın doğusu’ meselesini uluslararası politikanın gündemine -adını koyarak- iyice...
BUNDAN on gün kadar önce Tahran’da yapılan Türkiye-İran-Rusya zirvesinin önemli sonuçlarından biri, ‘Fırat’ın doğusu’ meselesini uluslararası politikanın gündemine -adını koyarak- iyice yerleştirmiş olmasıdır.
‘Fırat’ın doğusu’ başlığı, önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında doğrudan ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna dönük stratejisi bağlamında kuvvetli bir eleştiri şeklinde gündeme gelmiştir.
“Tüm gözlerin İdlib’e çevrildiği bir zamanda Fırat’ın doğusunda arzu edilmeyen gelişmelerin yaşandığını” belirten Erdoğan, “Bir takım yabancı güçlerin bölgede DEAŞ ile mücadele bahanesiyle attığı adımların artık bambaşka bir istikamete yönelmesi gizlenemez bir gerçektir” diye konuşmuştur.
Erdoğan ardından bu ‘yabancı güçler’e açıklık getirmiştir: “...Amerika’nın bölgede bir diğer terör örgütünü güçlendirmeye devam etmesinden fevkalade rahatsızız. Amerika’nın artık 20 bine yakın tırı silah, mühimmatla birlikte bölgeye göndermesi, üç bine yakın kargo uçağını aynı şekilde bölgeye göndermesi bu örgütün ne denli güçlendiğinin çok açık ifadesidir.”
Cumhurbaşkanı, terörist PKK’nın Suriye’deki uzantısı olan PYD/YPG’nin sahadaki varlığını yabancı güçlerin (ABD) desteğiyle kalıcı hale getirmeye çalıştığını, bunun da “Suriye’nin toprak bütünlüğüne tehdit oluşturduğunu” belirtiyor; “terörün her türü” ile birlikte, bu girişimlere karşı da “ortak tavır alınmasını” talep ediyor.
Erdoğan’ın verdiği mesaj, ABD-YPG işbirliğinin Suriye’nin kuzeydoğusunu ülke bütününden ayrıştırmakta olduğudur.
*