İstanbul Sözleşmesi ile gelenekler çatışınca

Sözleşme’den çekilmesiyle birlikte, Türkiye’nin burada bir bölümünü aktardığımız hükümleri hayata geçirme yükümlülüğü de ortadan kalkmış olacaktır

Avrupa Konseyi’nin “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesine Dair” 2011 tarihli sözleşmesinin kısaca “İstanbul Sözleşmesi” diye anılması, ilk kez bu kentimizde imzaya açılmasının bir sonucu.

Gelgelelim, Türkiye’nin bu sözleşmeyle özel bağlantısı yalnızca imza mekânıyla sınırlı değil. Türkiye, aynı zamanda bu belgenin ortaya çıkmasını tetikleyen bir hak ihlaline de sahne olan ülke.

İlginçtir ki, İstanbul Sözleşmesi’ne giden sürecin başlangıcında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2009 yılında verdiği ünlü “Nahide Opuz/Türkiye” kararı yatıyor.

Bu ihlal kararına neden olan dosyanın uzun bir öyküsü var. Bu öykü, Diyarbakır’da yaşayan Nahide Opuz’un....

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye BRICS’te beklentileri aşağı mı çekiyor? 23 Kasım 2024 | 254 Okunma Trump ile Putin Suriye’yi müzakere etmeye kalkarlarsa... 22 Kasım 2024 | 709 Okunma Suriye’ye kara harekâtı tartışması ve Rusya faktörü 21 Kasım 2024 | 1.290 Okunma Süreçteki aktörlerin gözünden Suriye ile normalleşme arayışlarındaki kilitlenmeye bakış 20 Kasım 2024 | 475 Okunma Trump’ın Suriye’ye bakışını anlama kılavuzu (4) Trump’ın ilk dönemdeki Suriye politikası çelişkilerle doluydu 16 Kasım 2024 | 199 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar