Kaşıkçı cinayeti: Herkes ‘olağan şüpheli’yi tanıyor
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, her seferinde kendisinden büyük bir saygıyla söz ediyor, ismini geçirmeden önce “Hadimü’l Harameyn Şerifeyn” unvanını muhakkak kullanmayı ihmal etmiyor.Erdoğan, Suudi...
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, her seferinde kendisinden büyük bir saygıyla söz ediyor, ismini geçirmeden önce “Hadimü’l Harameyn Şerifeyn” unvanını muhakkak kullanmayı ihmal etmiyor.
Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’in bu unvanla -İslam dünyasının iki kutsal kenti Mekke ve Medine’nin hizmetkârı olduğunu- vurgulamış oluyor.
İlginçtir ki, Cumhurbaşkanı, Cemal Kaşıkçı cinayetinin ortaya çıkmasından sonraki süreçte başından itibaren Suudi Kralı Selman’ı bu olayla ilişkilendirmemeye, cinayet dosyasının dışında tutmaya özel bir dikkat gösterdi.
Örneğin, geçen pazar gecesi Paris dönüşü uçakta gazetecilerle konuşurken, cinayetin önceden planlandığını belirtip, “Emrin Suud’daki üst makamlardan geldiği ortada” diye konuştu Cumhurbaşkanı. Ardından sözü “Sonsuz saygı duyduğunu” belirttiği Kral’a getirip, “Kral Selman hakkında benim bu tür bir şey düşünmem asla mümkün değildir” dedi.
İşin püf noktası bundan sonra geliyor. Cinayetin faillerinin olay günü İstanbul-Riyad trafiğinde yer alan 15 kişi arasında yer aldığı konusunda bir tereddüt yok. Ana mesele bu faillere Cemal Kaşıkçı’yı ortadan kaldırma talimatının kimin verdiği sorusunda düğümleniyor. Cumhurbaşkanı, “Biz talimatı verenin kim olduğunun da ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Bu talimatı kim vermiş, bunu söylemeleri lazım” diye konuşuyor.
Peki bu talimatı veren Suud üst makamı kim olabilir?
*