Mescid-i Haram’da hutbe okutarak bir cinayetin üstü örtülebilir mi?
VE sonunda bu da oldu. İslam âleminin en kutsal mekânı olan Mekke’deki Mescid-i Haram’ın baş imamı Şeyh Abdülrahman el Sudeysi, okuduğu cuma hutbesinde Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı...
VE sonunda bu da oldu. İslam âleminin en kutsal mekânı olan Mekke’deki Mescid-i Haram’ın baş imamı Şeyh Abdülrahman el Sudeysi, okuduğu cuma hutbesinde Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı “Bu asrın müceddidi” ilan etti.
Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’da Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda katledilmesi sonrasında uluslararası alanda bütün projektörler Prens Selman’ın üzerine çevrilirken, bu ülkenin en yüksek dini otoritesi prense İslamiyeti ihya edecek ruhani bir kimlik atfetti.
*
Müceddid ne anlama geliyor? Bunun için Diyanet İslam Ansiklopedisi’nde Tahsin Görgün tarafından kaleme alınan ‘tecdid’ maddesine bakalım. Buna göre, tecdid sözlükte “yenilenmek, yeni bir yol açmak” anlamında kullanılıyor. Bir işi ya da bir şeyi ciddiyetle ve bir yöntemle yeniden ve aslına uygun biçimde yenileme faaliyetini ifade ediyor. Tecdidi gerçekleştiren kişiye de ‘müceddid’ deniyor.
Dinin tecdidi ise dinin yeniden tanımlanması değil, zaman içinde zayıflayan dinle irtibatın yeniden güçlendirilmesi anlamında kullanılıyor. Bu kavram dini anlamda zaman içerisinde ortaya sorunların çıkacağını, bu sorunların tecdid sürecinde ehil kimseler tarafından çözülebileceğini ifade ediyor.
Tecdidin bugünkü anlamını kazanmasında Hazreti Muhammed’e atfedilen “Allah her yüzyılın başında bu ümmete dinlerinde yenileme yapacak (yüceddidü) birini gönderir” rivayetinin “tayin edici bir rolü olduğu” belirtiliyor.
*