Suriye’de herkesin kazandığı tuhaf bir sonuç
ÇİZİLEN bütün felaket senaryolarının ardından ortaya çıkan sonuç her şeye rağmen sağduyunun ağır bastığını gösterdi. Şu nedenlerle:Birincisi, “Hazır ol Rusya, güzel...
ÇİZİLEN bütün felaket senaryolarının ardından ortaya çıkan sonuç her şeye rağmen sağduyunun ağır bastığını gösterdi. Şu nedenlerle:
Birincisi, “Hazır ol Rusya, güzel, yeni akıllı füzeler geliyor” tehdidiyle bütün dünyayı dehşete düşüren ABD Başkanı Donald Trump’ın hem kendi ülkesindeki müesses nizam hem de uluslararası alandaki bir dizi oyuncu tarafından kısmen daha makul bir çizgiye çekilmiş olmasıdır. Suriye’ye verilecek karşığın belirlenmesi, bir ‘serseri mayın’ gibi hareket ettiği hususunda artık tereddüt kalmayan Trump’ın ‘evcilleştirilmesi’ yönünde ciddi bir egzersize sahne olmuştur.
ABD basınında okuduklarımıza bakılırsa, emekli orgeneral olan Savunma Bakanı James Mattis’in burada oynadığı rolü yabana atmamak gerekiyor. Sonuçta, sınırlı tutulmuş hedeflere dönük bir kereye mahsus bir harekât düzenlenmiştir. Çok sayıda kontrolsüz silahlı aktörün sahada cirit attığı bir Suriye coğrafyasına yapılacak daha sert ve yaygın bir askeri harekâtın, 2011’den beri iç savaşın içinde savrulan bu ülkeyi daha da içinden çıkılmaz bir hale getirebileceği uyarısının etkili olduğu anlaşılıyor.
Harekâtın önemli bir yönü, Trump’ın geçen yıl tam bu zamanlarda Suriye’yi aynı gerekçeyle tek başına vurmasından sonra bu kez Fransa ve Birleşik Krallık ile istişare ederek ve onlarla birlikte gerçekleştirmiş olmasıdır. Avrupa ile bir transatlantik işbirliğine girmesi, Trump’ın politikası bakımından yeni bir unsurdur.
Ve Esad’a verilen yanıtın sınırlı tutulmasında, Rusya lideri Vladimir Putin’in de belli ölçülerde etkisinin olduğu ileri sürülebilir. ABD’nin saygın gazetelerinden The Washington Post’a göre, aslında Esad’a çok sert bir darbe vurmak isteyen Trump’ın daha kontrollü bir tepkiye yönelmesinde Putin’in verdiği mesajlar da etkili olmuştur.
***
Çelişki gibi görünebilir ama kazanan bir diğer aktörün Suriye lideri Beşar Esad olduğuna hükmetmek hata olmaz. Çünkü Esad’ın kimyasal silah kullandığı yolundaki kuvvetli şüpheler karşısında maruz kaldığı yaptırım, masadaki askeri seçenekler içindeki en mutedil bileşim olmuştur. ABD’nin misillemesi, hiçbir şekilde Esad’ın bekasını sarsmamıştır. Esad, rejimin altyapısını, askeri imkân ve kabiliyetlerini büyük ölçüde koruduğu için muhalefet unsurlarına karşı savaşını bu olaydan etkilenmeden sürdürebilecektir.