Tahrir el-Şam, İdlib’de Türk askeri konvoyuna eşlik edince
Konu ilk kez dikkatime, Ankara Temsilci Yardımcımız Uğur Ergan’ın 31 Ocak tarihinde Hürriyet’te çıkan “İdlib’de Konvoya Saldırı” başlıklı haberini okuduğumda takıldı. Haber...
Konu ilk kez dikkatime, Ankara Temsilci Yardımcımız Uğur Ergan’ın 31 Ocak tarihinde Hürriyet’te çıkan “İdlib’de Konvoya Saldırı” başlıklı haberini okuduğumda takıldı.
Haber, İdlib’deki çatışmasızlık bölgesi planı çerçevesinde gözlem noktası kurmak üzere El Ais kasabasına giden Türk askeri konvoyuna yapılan saldırıda, destek elemanı DSİ çalışanı Yasin Tanboğa’nın şehit olduğunu anlatıyordu.
Ergan’ın haberinde kafamı karıştıran unsur, El Ais’e giden Türk konvoyuna “güvenlik amacıyla Heyet Tahrir el-Şam güçlerinin eşlik ettiğini” yazmış olmasıydı.
Sonradan sosyal medyada paylaşılan sahadan çekilmiş videolar da, Türk askeri konvoyuna eşlik eden araçların Heyet Tahrir el-Şam (HTS) güçlerine ait olduğuna işaret ediyordu.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, tanklar dahil onlarca askeri araçtan oluşan bir konvoyla İdlib’in yollarında HTS güçleri ile birlikte hareket halinde olması ne anlama geliyor?
Bu görüntünün ve tetiklediği soruların, ilk bakışta kafa karıştırıcı olması kaçınılmaz.
Bunun nedeni, Heyet Tahrir el-Şam’ın, terör örgütü olarak kabul edilen El Nusra’nın 2017 başında Suriye’de başka grupları da içine alıp genişleyerek kurmuş olduğu bir Selefi organizasyonu olması. El Nusra, Afganistan kökenli El Kaide’nin Suriye uzantısı olarak ortaya çıkmış olan bir grup. Ancak El Nusra, 2016’da El Kaide’den kopmuş bulunuyor.
Türkiye, Rusya ve İran’ın ortak hareket ettikleri Astana sürecinin resmi bildirilerinde, IŞİD, El Kaide ve El Nusra ismen zikredilerek terör örgütü olarak kayda geçirilmiş durumda. Örneğin, 4 Mayıs 2017 tarihli Astana bildirisinde, üç ülke “bu terör örgütleriyle mücadeleyi sürdürmeye yönelik tüm önlemleri alma” taahhüdünde bulundular.
Oysa İdlib’de sahada Türk asker...