Yargıtay’ın Gezi kararı ışığında Arap Baharı’na bakmak
Hürriyet yazarı Sedat Ergin bu hafta 'Yargıtay’ın Gezi kararı ışığında Arap Baharı’na bakmak' başlıklı yazısını kaleme aldı.
***
GEZİ Parkı soruşturmasına ilişkin toplam 657 sayfa tutan ilk iddianamenin 2019 şubat ayı sonunda açıklanmasından sonra metinde dikkatime takılan bir durumla karşılaşmıştım. Buradaki mesele, iddia makamının Gezi Parkı olaylarını “Arap Baharı” ile ilişkilendirirken, Arap Baharı’nın niteliği konusunda iki farklı tespit ortaya koymuş olmasıydı.
Şöyle ki, iddianamenin ilk bölümünde Arap Baharı “Arap dünyasında meydana gelen büyük sonuçları olan bir harekettir. 2010 yılında başlayan ve günümüzde de süren, Arap coğrafyasında yaşanan halk hareketlerine verilen ortak addır” şeklinde tarif ediliyor.
Bu bakışta önem taşıyan unsur, aktardığımız tariften sonra Arap Baharı’nın “Arap halklarının demokrasi, özgürlük ve insan hakları taleplerinden ortaya çıktığı”nın vurgulanmasıdır. Protestolar, mitingler, gösteriler ve iç çatışmalar yaşandığı ve “halkların özgürlük mücadelesi adı altında hükümetleri resmen devirdikleri” belirtiliyor ardından.