Merkez için ‘kolay’ karar
Dolar kuru ay başından bu yana 4.04’ten 4.30’a yükseldi. Yaklaşık on günde yüzde 6’nın üzerindeki değer kaybının kalıcı olması ekonomiye çok yüksek bir fatura doğurur. Çok basit bir...
Dolar kuru ay başından bu yana 4.04’ten 4.30’a yükseldi. Yaklaşık on günde yüzde 6’nın üzerindeki değer kaybının kalıcı olması ekonomiye çok yüksek bir fatura doğurur. Çok basit bir hesapla, kurda son on gündeki 25 kuruşluk artış, 300 milyar dolar üzerindeki özel sektör dış borcumuzu 79 milyar TL artırıyor. Bir diğer hesapla, kurda yüzde 1’lik değer kaybının enflasyonu 15 baz puan artırdığı göz önüne alınırsa, son 10 günde enflasyonu yaklaşık 1 puan daha artırması söz konusu.
Merkez bankacılığı zaman zaman zor kararlar gerektirir. Mesela kur şokuyla fiyatların yükseldiği ama talebin çok da güçlü olmadığı bir ekonomide faiz artırsanız, bu sefer durgunluk tehlikesi doğabilir. Faize dokunmasanız, bu sefer enflasyon beklentileri bozulur.
Bu zor karar durumlarında bile bu köşede sık sık dile getirdiğim görüşüm, Merkez’in sıkı para politikasını elden bırakmaması yönünde olmuştur. Çünkü Türkiye gibi dış borcu yüksek bir ülkede kurun üretim maliyeti üzerindeki etkisi faizden çok daha yüksektir. Dolayısıyla, talebin zayıf olduğu bir ortamda bile kurdan gelen kalıcı baskının faiz artırımıyla bertaraf edilmesi hem enflasyonu kontrol altına alır hem de ekonomi üzerindeki daraltıcı etkisi düşük olur.