Akılcılık ve halka güven
Bir edimin “rasyonelliği”, hedefe göredir. Çünkü hedefler farklıysa, o hedeflere ulaşmak için izlenen yollar da farklılaşır. Toplumsal düzlemde, kişi, topluluk ve sınıfların hedeflerini...
Bir edimin “rasyonelliği”, hedefe göredir. Çünkü hedefler farklıysa, o hedeflere ulaşmak için izlenen yollar da farklılaşır. Toplumsal düzlemde, kişi, topluluk ve sınıfların hedeflerini “çıkarlar” belirler. Aklın işlevi, hedefin ve o hedefe giden yolun doğru belirlenmesinde kendini gösterir. Edimlerin akılcılığının ölçütü, atılan adımın hedefle olan uygunluğudur.
Halka güvenin kaynağı
Toplumsal çıkarlar nesneldir. Öznel olan, kitlelerin bu çıkarların ayırdına varıp kendilerine maletmeleridir. Halka olan güvenin kaynağı, toplumsal çıkarların nesnelliğidir. Çünkü nesnellik kendini dayatarak, kitleleri kendi deneyimleri içinde öğrenmeye açık hale getirir. Nesnel durumun saptanması, bilimin konusudur ve programa yansır. Devrimci bir parti açısından doğru süreç, toplum içindeki mevcut eğilimlerin programı belirlemesi değil, kitlelerin eğilimlerinin program doğrultusunda dönüştürülmesidir.
Kısa ve uzun erimli bakış açıları
Öğrenme, ister kitlesel, ister kişisel olsun, yanılgıları ve “yanılgıların giderek tüketilmesi”ni içeren zor bir süreçtir. Olağan dönemlerde egemen olan kısa erimli bakış açısıdır. Özellikle seçmen tercihleri, kısa erimde yol açmaları beklenen sonuçlar tarafından şekillendirilir. Buradaki sorun, bu tercihlerin “akıldan yoksun” olması değil, yalnızca hemen elde edilebilecek sistem içi seçeneklerle sınırlı kalmasıdır. Sistem partileri, kendilerini toplum içindeki mevcut eğilimlere göre konuşlandırır. Emperyalist sistem, bu toplumsal mekanizmayı kısa ve uzun erimi birbirinden kopararak kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışır....