Çanakkale’den Afrin’e tarihin nesnelliği
18 Mart’ta Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümünü kutladık. Aynı gün Türk Ordusu Afrin’e girdi. Aradan yüzyılı aşkın bir süre geçmesine karşın, bu iki askeri zaferi birleştiren...
18 Mart’ta Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümünü kutladık. Aynı gün Türk Ordusu Afrin’e girdi. Aradan yüzyılı aşkın bir süre geçmesine karşın, bu iki askeri zaferi birleştiren ortak kavram, “vatan savunması”dır.
TARİHTE NESNELLİK VE ÖZNELLİK
20. yüzyılın başlarında Asya tarih sahnesindeki yerini almaktaydı. 1905 Rus Devrimi, 1907 İran Devrimi, 1908 Hürriyet Devrimi ve 1911 Sun Yat Sen Devrimi, Asya’daki demokratik devrim dalgasının yükselişini simgeliyordu. Bu devrimleri, 1. Dünya Savaşı’nın yol açtığı Ekim Devrimi ve Atatürk Devrimi ile 2. Dünya Savaşı’nın yol açtığı Çin Devrimi izledi. Günümüzde yine Çin, Rusya, İran ve Türkiye, ABD emperyalizminin hedef aldığı ülkelerin en ön saflarında yer almaktadır. Bu durum, hem tarihsel bir nesnelliğin, hem de devrim birikiminin tarihin çarkını döndürmede oynadığı öznel rolün hayata yansımasından başka bir şey değildir.
TARİHİN AYIKLAYICI ROLÜ
Geçen yüzyılın iki dünya savaşı, hem emperyalist sistemin insanlığa getirdiği yıkımı gözler önüne sermiş, hem de emperyalist sistemi zayıflatarak devrimlerin önünü açmıştır. Bir toplumsal sistemin kendisini her gün yeniden üretmede zorlanmadığı olağan dönemlerde kısa erimli bakış açısı egemen hale gelir. Tarihi okumak zorlaşır. Oysa altüst oluş dönemleri, tarihi en büyük öğretmen yaparken, kitleleri de tarih yapıcısına dönüştürür. 1. Dünya Savaşı’na karşıt cephelerde katılan Çarlık Rusyası ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, emperyalist dünyaya eklemlenmiş, ama demokratik devrimlerini tamamlamadan kapitalizmin görece gel...