Türkiye’ye karşı kurulmuş en sinsi tuzak
Bugün Türkiye’nin bir milli iktidar seçeneğine duyduğu gereksinim yaşamsal önemdedir. Ülkenin çıkışını sağlayacak olan, böyle bir seçeneğin yaratılmasıdır. Anayasa halk...
Bugün Türkiye’nin bir milli iktidar seçeneğine duyduğu gereksinim yaşamsal önemdedir. Ülkenin çıkışını sağlayacak olan, böyle bir seçeneğin yaratılmasıdır. Anayasa halk oylaması sonucunda ortaya çıkan “evet” ya da “hayır” “cephe”sini tahkim ederek kalıcılaştırmaya çalışmak, bu ihtiyacın tam karşıtına hizmet etmektedir. Yüzde 51’ciler Atatürk’e karşı Abdülhamid’e sarılırken, yüzde 49’cular da Atatürk yerine Batı’nın neoliberalizminden medet ummaktadır. Türkiye’de milleti birleştiren en kutsal simge, Türk bayrağıdır. Ama “Türk bayrağını Atatürk’e karşı sallamak”, birliğin değil, bölünmenin yolunu döşer.
15 Temmuz darbe girişiminin millet, ordu ve güvenlik güçlerinin birlikteliğiyle bastırılması, ABD emperyalizmini ve NATO’yu ülkemizdeki en önemli yıkım aracından yoksun bırakarak, Türkiye’nin önünü açmıştır. Ülkenin, bölücü ve yobaz teröre, FETÖ ve PKK’ya karşı mücadelesinde eli kolu daha serbest hale gelmiştir. Bölge ülkeleri ve Avrasya’yla olan işbirliğinin gelişmesi, Türkiye’yi ABD’nin bölgeye ilişkin bölücü ve yıkıcı planlarını boşa çıkarmada daha etkin bir konuma yerleştirmiştir. Ama en az bunlar kadar önemli diğer bir gelişme de, FETÖcü darbe girişiminin ezilmesinin milletin değişik kesimleri arasına örülmüş yapay duvarların giderek yıkılmaya başlamasına yapmış olduğu katkıdır.