155 yıllık demokrasi mücadelemiz!
Osmanlı Devleti 20’nci YY. başlarındaki ilk büyük paylaşım savaşına maalesef koşar adım girmiş ve korkunç bir yenilgiyle çıkmıştı. Bir zamanlar bize öğretildiği gibi...
Osmanlı Devleti 20’nci YY. başlarındaki ilk büyük paylaşım savaşına maalesef koşar adım girmiş ve korkunç bir yenilgiyle çıkmıştı. Bir zamanlar bize öğretildiği gibi “Müttefiklerimiz yenildiği için biz de yenilmiş sayılmamıştık”. Durumumuz açıkçası Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmaya benziyordu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışı vesilesi ile uzun zamandır kafama takılan ve pek çoklarımızın yok saydığı bir duruma dikkat çekmek istiyorum. Kemalist ideoloji pek çok şeyi 19 Mayıs’tan başlatmayı pek sever ve bu başlattıkları geçmiş hikayelerimizden birisi de halkın yönetime Cumhuriyet ile katılması. Sanırsınız Osmanlı’da hemen hiç demokratik uygulama olmadı. *** Mesela aklı başında insanlara bile bazen TBMM’nin gökten zembille inmediğini açıklamakta zorlanabilirsiniz. İşgallerin en cafcaflı zamanında nasıl oluyor da bir çağrı ile halk örgütlenip (örgütlenmenin çapı tartışılabilir olsa da) Ankara’ya temsilci göndermiştir. Hatta bu soruyu Kurtuluş Savaşı dönemindeki hemen tüm kongreler için de sorabiliriz.