‘Payitaht’ ‘Muhteşem Yüzyıl’a karşı
Dizi sektörümüz dünyada oldukça iyi bir yere sahip. Çekim kalitesi ve her biri bir sinema filmi uzunluğundaki bölümleri ile pek çok ülkede büyük rağbet görüyor. Ancak bu başarının sinema...
Dizi sektörümüz dünyada oldukça iyi bir yere sahip. Çekim kalitesi ve her biri bir sinema filmi uzunluğundaki bölümleri ile pek çok ülkede büyük rağbet görüyor. Ancak bu başarının sinema sektörümüzle birlikte çok önemli bir eksiği var: Yapımlarımızın büyük bir kısmı ülke gerçeklerinden kopuk. Sektörün bu tercihinin sebeplerini hepimiz az çok biliyoruz ama yine de bu açmazdan kurtulmak gerekiyor. *** Sinema-dizi sektörü sosyal bilinç ve farkındalılığın inşa edilmesi, kültürel bir takım değerlerin aktarılması, demokratik değerlerin yerleştirilebilmesi açısından çok önemli bir araç. Dünyadaki örneklere baktığımızda da pek çok klişenin hemen her senaryonun vazgeçilmez bir öğesi olarak tekrarlandığını görürüz. Hatta sinema-dizi sektörü pek çok reddedilen görüş ve yaşam tarzının da topluma kabullendirilmesinde bir araç olarak kullanılabiliyor. Bizim yapımlarımızın ise geneli gerçek hayattan kopuk; olumlu klişeler ya yok denecek kadar az ya da işlevsel değil. Buna karşılık içi boş hamasi söylemlere ise fazlasıyla yer veriliyor. En basitinden hemen her gün bir kadınımız şiddete uğrarken dizilerimiz de bu konuda bir hassasiyet yok.