Seçimlerle akidemizi mi tazeliyoruz?
Geçenlerde haber kanalları arasında gezerken denk geldiğim bir programda duyduklarım karşısında şaşırmasam da adının önündeki titrine bakarak hem şahıs adına hem de ülkem adına...
Geçenlerde haber kanalları arasında gezerken denk geldiğim bir programda duyduklarım karşısında şaşırmasam da adının önündeki titrine bakarak hem şahıs adına hem de ülkem adına üzüldüm. Bir STK başkanı önümüzdeki yerel seçimler için aynen şunları söylüyordu: “Belki bunu söylemem doğru değil ama yine de söyleyeceğim, -aslında yapacağı hatanın da farkında ama güya doğruculuk yapıyor- bana göre falancaya oy verenlerin imanlarını bir gözden geçirmeleri lazım!” Devamında da sırıtarak “Gerçek bu” diyor.
Adayın kim olduğu, hangi şehir olduğu çok da önemli değil “emaneti ehline verin”diyen bir dinden çok “çamurdan da olsa bizden olsun” diyen bir anlayışa yakışacak söylem. Bu tiplere atalarının dinlerini takip edenlerden ne farkları olduğunu herhalde sormaya gerek yok!
Çok uzun zamandır ülkemizde hemen her alanda bu zihniyet zaten egemen ve kimsenin eli de kimseden daha temiz değil.
Bugün geldiğimiz noktada bu tür saçmalıklar bize kurumsal reflekslerin nerede ise tamamen kaybolmasından kaynaklı olarak çok da tuhaf gelmiyor, çünkü kurumlarımız verecekleri tepkiler için bir yerlerden işaret bekleme ihtiyacı hissediyorlar.
Bugün kurumsal refleksi ile iyi kötü bir...