Siyasilerin bize huzur borcu var
Türkiye’de siyasetin gündelik hayatta yarattığı keşmekeşten kurtulmak çok mümkün değil. Siyaset her yerimizi sardığı için uzun zamandır kimse ile siyaset üzerine konuşmak istemiyorum ama siyaset de...
Türkiye’de siyasetin gündelik hayatta yarattığı keşmekeşten kurtulmak çok mümkün değil. Siyaset her yerimizi sardığı için uzun zamandır kimse ile siyaset üzerine konuşmak istemiyorum ama siyaset de peşimizi kolay kolay bırakmıyor. Maalesef, trafik lambalarından bile siyaset devşirebilecek bir haleti ruhiye içindeyiz.
Edebiyattan, sanattan, mimariden bahsederken bile siyasetten kaçamıyoruz çünkü onları bile siyasallaştırdık. Elbette edebiyatın, sanatın, mimarinin, müziğin vs.nin siyasetten kopuk olabileceğini düşünecek kadar naif değilim ama estetik bir değere alkış çalmak bile bizi bölebiliyor.
En tehlikesizi dediğimiz sporda bile farklı değiliz çünkü gündelik hayat nasıl işliyorsa maalesef spor dünyası ve özellikle futbol ve biraz geride kalsa da basketbolda da çarklar o şekilde dönüyor. Büyük iddiamı burada da hemen tekrarlayayım; biz ne zaman futbolu adil bir seviyeye oturtabilirsek Türkiye’deki sorunların %90’ı da çözüm yoluna girmiş olacaktır.
Son günlerde bir şey fazlası ile dikkatimi çekti, gerçek hayatta çok büyük tepki göstermemiz gereken konulara “aman bana ne” deyip susup, tepkisiz kalırken futbolun saçma atmosferinde birbirimizi kırıp dökmekten...