Toprağımız gibi entelektüel çölümüz de yağmura hasret
Türkiye entelektüel anlamda bir çöl. Hem de öyle bir çöl ki gelecek bir yağmurla da yeşerecek gibi değil. Hâlbuki en ıssız ve kuru çöller bile küçük bir yağmurda nice güzellikler...
Türkiye entelektüel anlamda bir çöl. Hem de öyle bir çöl ki gelecek bir yağmurla da yeşerecek gibi değil. Hâlbuki en ıssız ve kuru çöller bile küçük bir yağmurda nice güzellikler sunabiliyor.
Tek tek yetiştirdiğimiz entelektüel zihinlerimizde maalesef hayatları boyunca gerçek anlamda kadir kıymet göremeden göçüp gidiyorlar. Onlara bakıp içinde gerçek bir entelektüel olma cevheri taşıyanlar da ya cesaretsizlik denizinde kaybolup gidiyor ya da havaya uyup iyi bir ideolog olmaktan öteye geçemiyorlar.
Bizde, kimse içinde yaşadığı mahalleden, konfor sahasından dışarı çıkamıyor çünkü çıkmaya kalktığı anda onu hem içinden çıktığı cenahta hem de kendisinden görmeyenler arasında bir kaşık suda boğmaya hazır birçok hasım çıkıveriyor.
Çünkü bizde bırakın entelektüeli, namuslu bir fikir işçisini dahi koruyup kollayacak hemen hiçbir mekanizma yok. Hayatta kalabilmeniz çölde sığındığınız vahanın sahiplerinin hoşuna gidip gitmemenize, sizi taşıyıp taşıyamayacaklarına bağlı… Bir anda kendinizi vahadan atılmış ve çölde aç susuz bulabilirsiniz. Size verilen destek ve özgürlük sadece gücü elinde tutanların izin verdiği kadar olabilir, daha fazlası olamaz.
Tarihimizin her...