Uber mi taksici esnafı mı?
Son günlerdeki Uber tartışmaları beni geçmişe, ta üniversite yıllarına kadar götürdü. Üniversitede iken “Diplomatika” dersinde eski yazı okuma becerimizi geliştirebilmek için Osmanlı tarihinin...
Son günlerdeki Uber tartışmaları beni geçmişe, ta üniversite yıllarına kadar götürdü. Üniversitede iken “Diplomatika” dersinde eski yazı okuma becerimizi geliştirebilmek için Osmanlı tarihinin farklı dönemlerine ait el yazması belgeler okurduk. Bu belgelerin genelde yazıldığı makama göre elkapları, klasik giriş ve sonuç cümleleri olurdu. Bu kalıpları öğrendiğinizde hemen her belgede bu tip tekrarlar olduğu için bu kısımları rahatça okur ve belgelerin asıl önemli kısımlarını okuyabilmek için çaba harcardık. Hatta sınıf arkadaşlarımız arasında da zamanla bu klasik tekrar ve elkapları eğlence konusu yapmış ve birbirimize de takılır olmuştuk: “Şevketlü, kerametlü, mehabetlü, kudretlü veli-ni’metim efendim padişahım…” Tabii ki konumuz bu değil. Diplomatika dersinde yanlış hatırlamıyorsam IV. Murat devrine ait bazı belgeler okuyorduk. Bu belgelerden özellikle ikisi tam da bu taksiciler Uber’ciler kavgasını hatırlattı bana… Padişaha Bursalı kunduracılar adına sunulan bir arizaya göre Bursa’da bir kunduracı ustası yeni bir tezgâh icat etmiş ve bu tezgâh sayesinde diğer kunduracıların birkaç haftada yapamadığı kunduraları birkaç günde yaptığı, çok ucuza üretip düşük fiyatla piyasaya sürdüğü bu nedenle de diğer kunduracıların satışlarının düştüğü bildiriyordu. Ve yine diğer bir arizada da İstanbul’un ipekçi esnafı, son dönemde şehre gelen Romanların çok ucuz fiyatla mahalle aralarında dolaşarak halka ipek kumaş sattıkları, bu nedenle de fiyatlar ve satışların düştüğü ve evlerine ekmek götüremediklerini şikayet ediyor ve gereğinin yapılmasını istiyorlardı. *** Liselerde klasik dönem Osmanlı ekonomisi anlatılırken öğrencilere üç temel ilkeden bahsedilir: İaşecilik (Provizyonizm), gelenekselcilik ve fiskalizm.