Bir Bayram daha... Yavaş, yavaş!
Filmin başkahramanı, “Elindeki telefon çok güzel, Iphone di mi, peki Iphone kaç?” diye sordu işadamına. Iphone 5, bir de ES’i var, zamanın en kral cep telefonu. “Peki” dedi gariban: “Kaç...
Filmin başkahramanı, “Elindeki telefon çok güzel, Iphone di mi, peki Iphone kaç?” diye sordu işadamına.
Iphone 5, bir de ES’i var, zamanın en kral cep telefonu.
“Peki” dedi gariban:
“Kaç Iphone’luk ömrün kalmıştır sence?”
¥
Adamlar sürekli olarak üretiyor, Iphone 6, 7, 8, 9, 10, bir de “ES”leri filan var…
Bunlar devam edip gidecek ve Iphone’ların birinde bizim ömrümüz bitecek, “50’ncisini” görecek değiliz herhalde!..
¥
Hepimiz boğazlarımızda “zincirler”…
Dolaşıyoruz…
Dolaştırılıyoruz daha doğrusu!
“Derdi Dünya Olanın Dünya Kadar Derdi Olur” demiş, Hak dostu.
Dertlerimiz dünyalardan büyük, “Biri biterken diğeri de başlar!” diyor ya şair, devamını yazmayalım, zira isyan kıvamında!
Dert listesi uzun; geçim sıkıntısı derdi var kiminin, en büyük dert diyorlar.
Zenginin derdi zenginleştikçe büyüyor, daha çok tapu, daha çok kiracı, daha çok evrak, daha çok vergi mükellefiyeti, daha çok risk, daha çok hesap ve muhtemelen daha çok günah!..
Makam, mevki ihtirası acayip; her yerde küçük krallıklar var, “başkan”dan geçilmiyor, şöyle gümbür gümbür “Başkanım, başkanım!” diye bağırsan kırk kişi kafayı çevirecek!
Sanayi Bakanlığı’na gittim bir gün.
“Daire Başkanı İrfan Bey’i ziyarete gelmiştim” deyince, kapıdaki “özel güvenlik” elamanından aldığım karşılığa bak:
“Burada herkes başkan!”
Bir de “Genel”i var, minicik dernek, başkanı da “Genel!”