Çürüme!..
“Kökünden beslenmeyen dal, dalından beslenmeyen meyve çürür!” Popülist kültür, milli kimliğimizin harcı olan gerçek kültürümüzü adım adım aldı bizden. Hal ve hareketlerimizden tutun...
“Kökünden beslenmeyen dal, dalından beslenmeyen meyve çürür!”
Popülist kültür, milli kimliğimizin harcı olan gerçek kültürümüzü adım adım aldı bizden.
Hal ve hareketlerimizden tutun, yaşam tarzlarımıza; aşktan tutun, zevk ve duygularımıza kadar her şey ‘kökünden beslenmeyen dal, dalından beslenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür’ misali, çürümeye yüz tutmuş durumda.
Tabiatın kucağında değil de, sanal âlemde gezinen kız ve erkek yavrular, internet başında vakit öldüren gençler, kitap sayfalarını karıştırmaktan, mürekkep kokusu teneffüs etmekten, ufuk açıcı eserlerin limanına sığınmaktan uzak öğrenciler, edep ve hâyâ yoksunu şahsiyetler, düşüncesi köhneleşmiş aydın(!)lar, her şey bize “kaybettiklerimizi” hatırlatıyor.
“Bize hayal ve umut aşılayan güç kaynaklarını kuruttuk” diyen bir kültür adamımız tespitini şöyle devam ettirir: “Bize düşen Anadolu çocuğunu içeni yuvarlandığı Batı hayranlığından kurtarıp, yeni doğan güneşe teslim etmektir. Bizim yapacağımız ilk iş, Batı’nın aşığı değil, insan ruhunun aşığı bir zümre yetiştirmektir.”
•
Ruhsuz nesiller aşkı heyecanı, dâvâ şuurunu kaybetmeye mahkûmdurlar.
Maddiyatın ötesinde bir gönül zenginliği hüviyetine sahip olmayan genç fidanlar, çevrelerine hayat oksijeni salamazlar. Uyku hastalığına tutulmuş, çalışma ve çabalama ruhunu kaybetmiş, üretken/buluşçu düşünceden mahrum kalmış yeni neslimiz, hayat enerjisine muhtaç.