Rahmetli Erbakan Hoca’yı Savunduk, Sayın Erdoğan’ı da Savunuyoruz!..
Paralel yapının internet siteleri dün yine bendenize saldırmış. O mevzuya geçmeden yakın tarihten iki sahneye yer vereyim: Paralel medyadaki “temsilci”, bir meslektaşımızla laflarken, “Serdar Arseven’i...
Paralel yapının internet siteleri dün yine bendenize saldırmış. O mevzuya geçmeden yakın tarihten iki sahneye yer vereyim:
Paralel medyadaki “temsilci”, bir meslektaşımızla laflarken, “Serdar Arseven’i sevmeyiz, eskiden de sevmezdik zaten!” dedikten sonra eklemiş:
“Sevmeyiz ama saygı duyarız. Bizden bugüne kadar hiçbir talepte bulunmadı. Gönderdiğimiz malzemelere itibar etmedi, biz AKP’ye yakınken o bize uzaktı. Bugün bize saldırıp duran birileri gibi ‘zaman’ında peşimizde gezinmedi, vakfımızı ikinci adres bellemedi. Bizden ‘mevki’ istemedi, yemekli, konaklamalı davetlerimiz oldu, katılmadı. Pensilvanya’dan destek aramadı. Bu adamı sevmiyoruz ama saygı duyuyoruz…”
İkinci sahne.
DİSK denilen “radikal solcu” örgüt, Ekmelettin İhsanoğlu’nu Ankara’daki mekanlarına getirmişti, o “Ekmek için ekmelettin” zamanlarında.
Bir şeyler söylediler.
Ekmel Bey’in soru almayacağını belirttiler.
Ben ayağa kalktım, beşyüz kadar DİSK’çinin bulunduğu salonda, Ekmel Bey’i “Yanlış yapmışız özür diliyoruz” demek mecburiyetinde bırakan bir soru yönelttim.
O soru mu?
Şu:
“Sayın İhsanoğlu, 2 Temmuz’da Sivas olaylarının yıl dönümünde çok şey söylediniz, tepkinizi en yüksek perdeden dile getirdiniz ama 5 Temmuz’da Başbağlar katliamının yıl dönümünde tek kelime etmediniz… Bu çifte standardın sebebi nedir?”
Bu soruya Ekmel Bey, “Özür dileyerek” karşılık verdi.