Şener Paşa fena döküldü!..
Jandarma E. Komutanlarından Şener Eruygur Paşa’nın cep numarasına bakarken... Tuşlara basıvermişim. “Alo!” sesi, gayet tok. ¥ “Paşam ben Akit gazetesinden Serdar Arseven”. Bir ara ses gitti...
Jandarma E. Komutanlarından Şener Eruygur Paşa’nın cep numarasına bakarken...
Tuşlara basıvermişim.
“Alo!” sesi, gayet tok.
¥
“Paşam ben Akit gazetesinden Serdar Arseven”.
Bir ara ses gitti, geldi.
“Aloo, paşam paşam...” dedim.
“Serdar Bey, evet sesiniz geliyor sizi dinliyorum Serdar Bey...”
¥
“Paşam” diye devam ettim:
“Sizinle bir söyleşi gerçekleştirmek isterim.”
Dedi ki;
“Şeref duyarım Serdar Bey, sizi ailece ilgi ve beğeniyle takip ediyoruz!”
Şaşırdım.
“Vay beee, fikrimizin en haşin muarızlarından birine bile bunu söyletebiliyorsak, bu iş bitmiş arkadaş, herkesi muhatap almak yok artık, samimiyet de bir yere kadar!” noktasına varacak oldum.
“Estağfurullah” sözü ağzımdan öylesine çıktı.
“Paşam ne zaman geleyim, bana randevu verseniz?” dedim.
“Neredesiniz?” diye sordu.
Yine şaşırdım.
“Ben mi, paşam, Ankara’dayım işte, Kızılay taraflarında diyelim.”
-Güzel! Dernek’teyim bugün akşama kadar. Vaktiniz var mı?”
“Akit’te Şener Eruygur röportajı amma da güzel gider. Ballısın oğlum Serdar” ruh haliyle, “Hemen gelsem, on beş dakikada!” mesajını verdim.