Tasavvufa hücumlar ve bir Hocaefendi’nin feryâdı!..
Aman ha!.. Dostlarım; Başta FETO olmak üzere birtakım “rezil” misalleri genele teşmil eden ve bu yolla ülkenin manevi kalelerini çökertmeyi hedefleyen şer odaklarının işlerine yarayacak ifadelerden itinayla...
Aman ha!..
Dostlarım;
Başta FETO olmak üzere birtakım “rezil” misalleri genele teşmil eden ve bu yolla ülkenin manevi kalelerini çökertmeyi hedefleyen şer odaklarının işlerine yarayacak ifadelerden itinayla kaçınalım!
FETO’yu besleyip, büyüten ve “Öze Dönüş” çabasındaki Türkiye’nin önüne büyük bir engel olarak süren CIA-MOSSAD’ın oyununa gelmeyelim!..
Ehl-i tasavvufu topyekûn hedefe yerleştirmek büyük yanlış olur, böyle yaparsak “darbeyi püskürtmekte çok önemli roller oynayan” yapıları “itibarsızlaştırma” çabasına -farkında olmadan- “hizmet” ederiz!
Anadolu’yu ayakta tutan ruhu -farkında olmadan- incitiriz!
Bu demek değildir ki, hiç eleştirmeyeceğiz, tepki göstermeyeceğiz.
Aksine Kur’an ve Sünnet’e aykırı bütün uygulamaların üzerine gideceğiz…
Bunu yaparken de asla “Ehl-i Sünnet”i rencide edecek ifadeler kullanmayacağız.
Bunları böylece belirttikten sonra, müsaadenizle bir gerçek “Hocaefendi”nin tasavvuf ahlâkına misal teşkil eden bir “çağrısını” sizlerle paylaşmak isterim.
Der ki Hocaefendi,
“Ne olur beni övmeyin!”
Buyurun dostlar, devamı gelsin:
“Son zamanlarda şahsım hakkında yapılan birtakım aşırı iltifatlarla dolu, şiir ve ilâhilerle süslenmiş, çeşitli resim, slayt ve videolar internette yayınlanıp yayılmaktadır.