Halamın küpeleri
Hanım kız mahcup bir eda ile canım halacığım diyor, yıllar evvel bana aldığın o küpeler vardı ya hani, tekini de kaybetmiştim. Ben onu aldım, ışıl ışıl bir tektaş kolyeyle...
Hanım kız mahcup bir eda ile canım halacığım diyor, yıllar evvel bana aldığın o küpeler vardı ya hani, tekini de kaybetmiştim. Ben onu aldım, ışıl ışıl bir tektaş kolyeyle değiştirdim.
İyi halt ettin! Son raundun son cümlesidir bu.
Hem yenilmek üzere olduğumuzun hazin habercisi hem de son bir gayretle mukavemet etmeye devam ettiğimizin ispatıdır.
Kapitalizm bir din. İbadeti tüketmek, mabedi AVM’ler, azizi pop figürler, çağrısı reklamlar, minaresi reklam panoları, çan kulesi ekranlar, ağlama duvarı elma storlar, sevabı harcamak, günahı yetinmek, kutsalı kutsal tanımamak olan enteresan bir din. Hayatın her alanına dair teklifi olan bu Allahsız din, tıpkı bir afyon gibi bizi kendisinin bağımlısı kılıyor. Çerçevemizi çiziyor, statümüzü belirliyor, değer yargılarımızı tespit ediyor ve nihayet bizi kendimizden başka bir şeye dönüştürüyor.
Bu dine iman ettiğiniz anda mesele sizinle cebinizdeki paranın münasebeti olmaktan öteye taşınıyor. İnsana, eşyaya, hadiseye, varlığa, değere bakışınızı ister istemez yeni dininizin perspektifi şekillendiriyor. Ne yerde bulduğunuz ekmeği öpüp başa götürmeye gerek kalıyor ne de bir dereden bile abdest alırken suyu israf etmemeye hâcet. Suyun âb-ı leziz, ekmeğin nân-ı aziz olduğu devirler geride kalmıştır artık, geçmişler olsun.
Elden giden ekmek ve su olmuyor sadece, hayatta kalmak için zaruri ihtiyacı olan bu iki nimete tüketim malzemesi gözüyle bakan insan, hayata dokunan her şeyi yeni baştan tanımlamaya başlıyor. Doğruyu, iyiyi, güzeli, sevgiyi, vefayı, nezaketi, sadakati, hatırayı, ahlakı, her bir şeyi yeni baştan tarif ediyor, farkına bile varmadan. Sevgiliye; “Yaşama sebebimsin, su kadar, ekmek kadar” diye seslenen şiirler çekiliyor hayattan ve sevgiler, sevgililer tüketilen, dahası tüketilmesi gereken bir şeyler haline geliyor. E şimdi bu hanım kızcağız halasının küpesini o tektaşla değiştirmesin de ne yapsın?