Asgari müşterekte buluşmak
Toplum olarak asgari müştereklerde, makul olanda buluşmamıza ne kadar önem verdiğimi ve bunun için birey olarak kullandığımız dille, duruşumuzla üstümüze düşeni yapmamız gerektiğini uzun...
Toplum olarak asgari müştereklerde, makul olanda buluşmamıza ne kadar önem verdiğimi ve bunun için birey olarak kullandığımız dille, duruşumuzla üstümüze düşeni yapmamız gerektiğini uzun zamandır yazıyorum.
Ama ne yazık ki bu konuya da sonunda Hürriyet Gazetesi el attı ve ne kadar istesem de bunun olabilmesinin de imkânsız olduğunu bana gösterdi.
Konuyu sorduklarının arasında Nil Karaibrahimgil’in dedikleri, bunun imkânsız olduğunu göstermekle kalmadı, bu yolda çalışma hevesimi de tamamen kırdı.
Çünkü o, “Türkiye’nin ortak değerlerini, müştereklerimizi keşfedelim”sorunsalına şöyle yaklaşıyor: “Siz hiç bir düğünde, vakit halay çekmeye geldiğinde, ‘Yok ben oturayım’ diyeni gördünüz mü?”
Evet, kriter bundan ibaret olacaksa o zaman hemen iki sonuca ulaşmak mümkün:
1- Eğer kriter halay çekmek olacaksa Türkiye’de asgari müştereklerde hiçbir zaman buluşamayacağız demektir. Hatta ben söyleyebilirim ki, halay kriterinde uzlaşmak gerekiyorsa bir gün Türkiye’de iç savaş çıkması bile muhtemeldir.
2- Nil Hanım “Yok ben oturayım diyeni gördünüz mü?” diye sorduğuna göre, anladığım kadarıyla onunla hayatımızda bir mekânda birlikte hiç bulunmamışız. Ben bu halkın kendisi için yarattığı ritüeller içinde halay çekmeyi en gereksiz ve hemen yasaklanması gereken işlerden biri olarak görürüm ve ayrıca özellikle de orta yaş ve üstü insanların halay çekmelerinin estetiğe hakaret olduğunu düşünürüm.