Demirtaş’a neden şaşırdınız ki?

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın, nihai hedefin bağımsız Kürdistan olduğunu açıklaması, birçok insanı hem sinirlendirdi hem de şaşırttı.

Ben katiyen şaşırmadım.

Çünkü nihai hedefin bu olduğunu 30 yıldır biliyordum.

Yazarlığa başladığımdan bu yana (20 küsur yıl) bunu her defasında yazdım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son derece haklı. Bu tür örgütler, küresel güç mücadelesinin sadece bir aracıdır, birer Truva atıdırlar.

Bölgedeki nihai hedef olan bağımsız Kürdistan’ın haritası bana Washington’da gösterildiğinden, Demirtaş son açıklamasıyla sadece kendi görüşünü değil aynı zamanda global bir güç ortaklığının da niyetini açıklamış oldu.

Benim uzun yazarlık kariyerim, neredeyse sadece o haritayı anlatmak ve “Dikkat edelim” demekle geçti.

Demirtaş’ın son derece açık ve net konuşmasıyla belki tehdidin büyüklüğü sonunda gerçekten anlaşılmaya başlanır.

O haritanın hikâyesini bugün özet halinde tekrar yazacağım; çünkü bu hikâyede son aylarda çok önemli bir gelişme de oldu.

1- 2002 yılında Hürriyet Gazetesi’nin Washington temsilcisiydim. Bir gün Pentagon’da uzun vadeli strateji bölümündeki casus haber kaynağım, beni Pentagon’a davet etti.

2- Davete biraz erken ve o hazırlıksızken gittiğimden, odaya girdiğimde onu bugün PKK’nın ve Irak Kürt hareketinin en önemli temsilcileriyle birlikte (diğeri de Berham Salih’ti) bir masanın etrafında bir harita üzerinde çalışırken gördüm.