Karımdan tabii korkarım
Hayatta yolumuzun kesiştiği insanlar bana daima, “Sen karından gerçekten de korkuyor musun?” diye sorarlar. “Tabii ki korkarım” dediğimde de “Neden?” derler. Buna verilecek kısa...
Hayatta yolumuzun kesiştiği insanlar bana daima, “Sen karından gerçekten de korkuyor musun?” diye sorarlar. “Tabii ki korkarım” dediğimde de “Neden?” derler. Buna verilecek kısa cevabım, “Neden olmasın ki”den ibarettir ama illa da açıklama isteyenlere birkaç olay anlatırım.
Örneğin, Kenya’ya safariye gitmişiz. Gün doğarken kalacağımız etrafı korumalı bungalova yerleşmek üzereyiz. Kenya’da o saatlerde avlanma vakti, yani çevrede sabah kahvaltılarını yapan hayvanlar nedeniyle neredeyse katliam oluyor. Biz bungalovun kapısında günlük mutat münakaşalarımızdan ilkini yaptık.
Rana’ya dışarıda bu kadar vahşi ve aç hayvan varken odada sadece kertenkele var diye bungalova girmeyi reddetmesinin manasız olduğunu söyledim. O gün bu münakaşayı kaybetmiş olabilirim ama aradan yıllar geçmesine rağmen hâlâ aynı fikirdeyim. O sözlerime sinirlendi ve sesini yükselterek benim ne kadar anlayışsız ve onun duygularını anlamaktan uzak bir insan olduğumu ifade etti.
Rana’nın sesi zaten pek güzel değildir, bazı eğlence yerlerinde şarkısına eşlik ettiği şarkıcılar bu yüzden intihara bile kalkıştılar.
Size nasıl anlatmalı ki bu sesi. Örnek versem veremem, çünkü tabiatta yok böyle bir şey. Şöyle anlatayım: Eğer brüksellahanalarının konuşma kabiliyetleri olsaydı herhalde onların sesi ancak böyle çıkabilirdi. Bilmem anlatabildim mi? Şimdi bu ses bir de yükseldi mi, o zaman olanlar olabiliyor tabii ki.