Nasıl bir normallik?
15 Temmuz büyük travmasından sonra bugünlere kadar adeta seferberlik halindeydik. Ülkemize yapılan büyük saldırının ne olduğu tam anlaşılana ve karanlık bağlantıları az çok ortaya...
15 Temmuz büyük travmasından sonra bugünlere kadar adeta seferberlik halindeydik. Ülkemize yapılan büyük saldırının ne olduğu tam anlaşılana ve karanlık bağlantıları az çok ortaya çıkarılana kadar bu tabii ki kaçınılmazdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediğine göre yarından sonra kademeli olarak normal düzene geçmeye başlayacağız. Normale geçiş bugünlerde hemen herkesin ağzında.
“Normal”, en çok kullanılan ama en zor olan kavramlardan biridir. Tanımı zordur“normal”in, hele bizim gibi karmaşık, dinamik toplumlarda normali bulmak daha da zordur.
Bir de düşünsenize yabancı karanlık güçler ve onların içimizdeki hain bağlantıları, oyun planlarını Türkiye’de iç savaş çıkarmak üzerine kurduklarına göre, bizdeki ideolojik tartışmalar, dindar-laik arasındaki ayrışmalar o karanlık güçlere burada böyle bir şeyin yapılabilir olduğuna dair ümit vermiş olmalı.
Gerçi biz Türkler vatan söz konusu olduğunda kendi aramızda dövüşmeyiz. Bunu 15 Temmuz’dan itibaren tüm dünyaya göstermiş olduk. Ama bunu başardık diye şimdi oturup yayılma ve normale geçiyoruz diye rahatlama zamanı değil.
GÖREV ŞİMDİ BAŞLIYOR
Evet belki meydanlardaki nöbet görevimiz yarından itibaren bitecek, ama şunu hiç unutmayalım, asıl görevimiz şimdi başlıyor. Hepimiz “Normale geçiyoruz”diyeceğiz, ama normal nedir? Hepimizin gönül rahatlığıyla içimize sindirdiğimiz normal tanımını yapabilmeliyiz.