Panik yapma Türkiye
Dün çok sevdiğim bir doktor arkadaşım 'Panik yapma Türkiye' başlıklı bir hikaye paylaştı benimle. Günün anlam ve önemine çok uyduğundan bu hikayeyi siz okurlarımla da paylaşmak istedim.
"1950’li yıllarda bir İngiliz şilebi Portekiz’den aldığı şarapları İskoçya’ya götürüyor. Demir attığı limanda yükünü boşalttıktan sonra şilepte çalışan denizcilerden biri unutulan şarap kolisi kaldı mı diye denetlemek üzere soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci deponun kapısını kapar. Soğuk hava deposunda kalan denizci var gücüyle bağırır deponun kapısını yumruklar ama sesini kimseye duyuramaz. Şilep yeni yükünü almak üzere Portekiz'e doğru yola çıkar.
Mahsur kalan denizci depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulmuştur ama dondurucu soğuğa dayanamayacağını da bilmektedir. Duvara çakısıyla yaşadıklarını yazmaya başlar.