Washington'ta Kafka
Yeni görevim için buraya geldiğimde en azından Franz Kafka’nın çok güzel anlatabileceği fantastik gerçeklikten ibaret yaşamımın biraz değişeceğini düşünmüştüm. Kafka’nın...
Yeni görevim için buraya geldiğimde en azından Franz Kafka’nın çok güzel anlatabileceği fantastik gerçeklikten ibaret yaşamımın biraz değişeceğini düşünmüştüm.
Kafka’nın çalışmalarında yalnızlığa itilmiş, yabancılaşmış bireylerin sürreel, tuhaf, saçma gelişmeler ve anlamaları, başa çıkmaları mümkün olmayan sosyal-bürokratik güçlerle karşı kar- şıya olduklarında düştükleri korkunç durumlar anlatılır hep. Oradaki bireyler benim gibi sürekli yabancılaşmayla, varoluşsal endişelerle, saçmalık ve suçluluk duygusuyla dolu yaşamlarını bir şekilde sürdürmeye çalışırlar.
Kafka’nın hayaleti Washington’da peşimi bırakmadığı gibi tam bir Kafkayen cehennemin içine düşmüş gibi hissediyorum kendimi burada.
*
Yaşlanmamın sonucu olsa gerek, artık havanın kapalı olduğu günlere bile fazla tahammül edemiyorum. Hep güneşi görme arzusundayım ve devamlı Yalıkavak’ı özlüyorum. Haberde de hep güzel haber bulma arzusu ve arayışındayım. Kötü haber, kapalı hava gibi içimi daha da karartıyor.
Türkiye’ye karşı sosyal-siyasi havanın kurşun gibi ağırlaştığı bir Washington gününde hava da kapalı ve yağışlı olunca, kendimi hamamböceğine dönüşme aşamasında olan bir Kafkayen birey olarak hissetmeye başladım.
*
Ruh hali benim gibi olan bir insanın o gün bulunmaması gereken tek yer neresidir diye sorarsanız, “Washington’daki Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerinin düzenlediği konferans” derim. Bunu bildiğim halde yine orada bulunmamı sadece bir mesleki deformasyonla açıklamak bence yeterli değil. Bazılarınız aklımı tamamen kaçırmak üzere olduğumu söylerse buna da itiraz edemem.