Akıllı ekonomi
Boğaziçi Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşuyor, israf ekonomisi yerine akıllı ekonomiye, verimliliğe vurgu yapıyor.Özellikle vasıfsız işçilerle yapılan birçok işi teknoloji giderek...
Boğaziçi Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşuyor, israf ekonomisi yerine akıllı ekonomiye, verimliliğe vurgu yapıyor.
Özellikle vasıfsız işçilerle yapılan birçok işi teknoloji giderek daha fazla ele geçireceği için insanlara yeni yetenekler kazandırmanın yolları aranmalı. Nitekim ülkemizde müfredata giren birtakım yeni uygulamalar, akıllı ekonomilerde rekabetçiliğimizi artırmayı amaçlıyor.
Biz insanlar olarak acaba verim ekonomisi üzerinde mi, yoksa israf ekonomisi üzerinde mi duracağız? Ne yazık ki israf ekonomisi almış başını gidiyor ama verim ekonomisine geçtiğimizde devreye yatırımlar girecek.
Yatırımların olduğu yerde devreye istihdam girecek. İstihdamın olduğu yerde üretim başlayacak. Bütün bunların olduğu yerde o toplumda rekabet başlayacak. Rekabet gücünün artmasıyla ondan sonra da büyüme gelecek.
Söz israf ekonomisinden açılmışken, Erdoğan küresel olarak üretilen gıdaların üçte birinin atığa dönüştüğünü, gelişmiş ülkelerde yılda ortaya çıkan 222 milyon ton gıda israfının neredeyse Sahra Altı Afrika'nın 230 milyon ton olan yıllık gıda üretimine denk geldiğini belirtiyor.
"İşte israf ekonomisi... Bu durum, insan odaklı ekonominin temellerinden birinin de özellikle ısrarla söylüyorum, verim ekonomisi, tutumluluk ekonomisi olduğunu kaçınılmaz hale getiriyor." Netice olarak insani değerler yitirilmeden iktisadi faaliyetleri geliştirmenin yollarını aramalıyız. Bunu da mirasçısı olduğumuz kadim medeniyet sınırları içinde yapmalıyız. Aksi takdirde yolumuzu da yönümüzü de kaybederiz.