Amerikan muhipleri
İngiliz mandasını savunan, Türk milli varlığı düşmanı İngiliz Muhipler Cemiyeti'nin kuruluşu, tam da Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışının ertesi gününe rastlar. Rastlantı...
İngiliz mandasını savunan, Türk milli varlığı düşmanı İngiliz Muhipler Cemiyeti'nin kuruluşu, tam da Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışının ertesi gününe rastlar. Rastlantı mı yoksa tasarım mı bilinmez ancak bu cemiyet üyelerinin savundukları gayet açıktır; Anadolu'da karışıklık çıkarmak ve Kurtuluş Savaşı'nı engellemek...
Yakın tarihimizden bu bilgiyi aktarmanın ne gereği var? Söyleyeyim, zira bu cemiyet kafasındakiler bugün reenkarne olmuşçasına aramızda ve şimdi dillerinde "Amerika dostumuz, feda olsun postumuz" şarkısı var...
Vize sorunundaki değerlendirmelere bakıyoruz; efendim ABD'yi bu kadar üzmenin bedeli olacaktı tabii ki... Ne gibi?
Adamın ambargosunu delmişsin. O da kızar tabii... Delinen ambargo dedikleri, İran'ın nükleer yasaklılık döneminde Türkiye'nin bu ülke ile kurduğu ekonomik ilişkiler...
Türkiye o dönemde Birleşmiş Milletler ambargosuna harfiyen uymuş fakat ABD'nin "benden başkası mal satamaz" dediği özel ambargosunu sallamamış, İran'ın petrol ticaretinde Halkbank'ı görevlendirmişti. Halkbank da 60 milyar $'lık ticaretten yaklaşık 2 milyar $'ı ülkeye kazandırmıştı.
Amerikan muhipleri sadece TV ekranlarında değil, meclis koridorlarında da boy gösterebiliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, "vize yüzünden kaybımız 65 milyar liradır" derken, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu rakamı abartılı bularak, "50 milyar liraya" yuvarlayıverdi. Yetmezmiş gibi THY'nin vizeden zararının 1 milyar $ olacağı yalanını ilan ediverdiler.
Ülkenin anlı şanlı(!) akademisyenlerine bakıyoruz, doktorasını ABD'de yapmış olmanın heyecanından olsa gerek, "Türkiye'nin ABD'yi sinirlendirmesi halinde" bizim kaybedeceğimizi savunuyor, buna hakkımız olmadığını söyleyebiliyorlar.
Başka bir sözcü, ABD'nin 80 milyon Türkiyeliyi değil, yalnızca Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cezalandırılması gerektiğini söyleyecek kadar densizleşebiliyor.
Burada akla şu soru geliyor: Acaba ABD, Almanya, İngiltere veya benzeri bir ülkede, kendi vatandaşı ülkesinin bekasına yönelik böylesi düşmanlık yapabilir mi? Misal Rusya'da bunu söyleyebilen, ertesi gün kayıplara karışır, Almanya'da intihar ettirilir, ABD'de ise yok edilir.
Allah Türkiye'yi kendi ülkesini başkasına karşı aşağılayan, yabancı ülke muhiplerinden korusun.