Baytarın hastası konuşamaz ama biz konuşuruz
Öncelikle baytarları (veteriner) asla küçümsemediğimi, aksine ürettikleri değere derin saygı duyduğumu söyleyeyim. Bir de işini doğru dürüst yapan, hastasını önemseyen ve onu tedavinin parçası...
Öncelikle baytarları (veteriner) asla küçümsemediğimi, aksine ürettikleri değere derin saygı duyduğumu söyleyeyim. Bir de işini doğru dürüst yapan, hastasını önemseyen ve onu tedavinin parçası haline getiren gerçek hekimleri de özenle ayrı tuttuğumu ifade edeyim.
Geriye kalanlara sözüm... Hani şu hastasının konuşmasından pek hazzetmeyen doktoralara... Kendisini tabipten ziyade, insan tamircisi(!) gibi görenlere...
Başınıza gelmiştir. Kapısına dayanırsın, yüzüne bakmaz... Parmağın çıksa dahi EMAR, tahlil, eforlu kardiyo talep edecek kadar işi abartır. Sana değil, önündeki bu "bulgulara" bakar.
Şansın varsa, göz teması kurar, "şunları al, bu ilaçları kullan" kabilinden bir iki mırıldanma... Ya da elinde bisturiyle edebilse oracıkta ameliyat önerir... Yetmezmiş gibi "ölürsen kapıma gelme istemem" kabilinden senden imza alır.
Ve seni sepetler... İyi de koca profesör olmuşsun, 600 lirayı, tercihan nakit, kredi kartıyla tek çekim ve faturasız almış asistanın... Bari konuşmama izin verseydin...
Bu hastalığı sen tahlillerden görüyorsun ama ben ağrılarımla, şikâyetlerimle yaşıyorum. Benim de fikrim olabilir koyacağın teşhiste... Ağrımı da yanımda getirdim, teşhisin ortağı, tedavinin parçası olmak isterdim oysa...
Bundan 20 yıl önce bir tıp kongresinde "hasta hakları" üzerine konuşmacıydım. Hastaların da bilgi edinme hakları olduğundan filan söz ediyordum. Ön sırada oturan efsanevi ordinaryüs tıp profesörü; "kim bu adam, indirin kürsüden, konuşturmayın" diye yerinden zıplamıştı.
Ben de gayriihtiyari "siz galiba baytarsınız" demişim: "Zira sadece onların hastaları konuşmaz fakat biz insanlar konuşabiliyor, derdimizi size aktarabiliyoruz."
20 yıl sonra geldiğimiz noktayı söyleyeyim; Google sayesinde şikâyetleri hakkında daha fazla fikir sahibi hastalar olduk ve bazen doktorları "kaygılarıyla bıktıracak" kadar soru sorabiliyoruz.
Fakat (gerçek tabipler hariç) kendini baytar zanneden ve hastasının konuşmasından hazzetmeyen doktorların sayısı o kadar fazla ki...