Dikkatini kim koruyamıyor?
Ne zaman bir hamle yapsak, ardından dikkat dağıtıcı adımlar gelir. Tıpkı, şimşek sonrası gök gürültüsü gibi, zaman kaybetmezler ve birileri dikkat dağıtmaya başlar. Bu da genelde Türkiye dikkatini...
Ne zaman bir hamle yapsak, ardından dikkat dağıtıcı adımlar gelir. Tıpkı, şimşek sonrası gök gürültüsü gibi, zaman kaybetmezler ve birileri dikkat dağıtmaya başlar. Bu da genelde Türkiye dikkatini en fazla neye odaklamışsa o alanda yaşanır.
Misal, geçmiş krizlerden toplumsal zihin tortumuzda kalan dolar fiyatıyla oynanarak dikkat dağıtılır. Dış ticaretçisinden küçük yatırımcısına dek hemen herkesin kulakları dikilir, ekonomide işlerin yolunda gitmediği algısı yeşertilir.
Misal faizleri ya tezgâh altından veya Merkez'in bir gece yarısı kararıyla artırılmasıyla piyasalar tedirgin edilir, yolunda giden işler dahi sorgulatılır. İşin tuhafı bu oyunlar, kısa süreli etkili olur da... Ekonomik göstergeler, "olağanüstü gelişme" kaydetmese de bu algı oyunlarıyla büyüme rakamı tırtıklanır, cari açığa birkaç sent ilave ediverirler.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Belli ki bir yerden Türkiye'nin dikkatinin dağıtılması için düğmeye basılmış" uyarısı, son derece hayatidir. Sonuçta dikkat dağıtıcılar bunu yapsa da dikkati dağılanlara ne demeli?
Büyüme hızlanıyor, ihracat her türlü jeopolitik riske rağmen istikrarlı artıyor, Borsa yükseliyor, istihdam genişliyor, yabancı para girişi artıyor, küresel arenada Türkiye'nin yeri güçleniyor... Hal böyle iken bu dikkat dağıtıcı adımları "ciddiye almakla kalmayıp" abartanların varlığı, bana göre yönetilmesi gereken bir durumdur.
Dışarıdan gelen saldırıya "düşmanlık" diyebiliriz. Fakat ekonomide işler iyi giderken dikkatini koruyamayanlar, "hain" olmasa bile en hafif tabiriyle, "gaflet" kusuru işliyorlardır. Profillerine bakalım:
En küçük söylentiyi abartarak devletin kanatları altına sığınma kolaycılığındakiler.
Kendi ülkesini dışarıda kıyasıya eleştiren finansçılar, bankacılar, okumuşlar.
Cumhurbaşkanı düşmanlığını, ülkenin ekonomik felaketiyle takas etmeye hazır hainler.
Son 2 krizin 8'ini bilen (!) ekonomistler ve piyasada karamsarlığı çoğaltıp pozisyonunu güçlendirenler.
Dahası var ama yer bitti. Son sözüm şudur: Türkiye'yi durdurmak için dikkatini dağıtmaya soyunan ve düğmeye basanlar kadar, içimizdeki dikkatini koruyamayıp, algı operasyonu yapanların değirmenine su taşıyanlar sorumlu tutulmalıdır.